Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen Türkiye Gençlik Kulübü Federasyonu Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Terör örgütü ve onun kirli uzantılarıyla kadim kardeşliğimiz tahrip edilmeye çalışılıyor. Onlara fırsat vermemek lazım. 1 Kasım adeta bir milat, yeniden bir doğuş olsun, bu ülkede bu terörü gelin toprağa gömelim diyorum" dedi.
Erdoğan, "Şimdi birileri çıkmış iyi saz çalıyormuş. Ne diyor? 'Bayrağa saygısızlık yapan mı var' diyor. Bayrakları indirmeye çalışan sizsiniz. Son zamanda akıl verenler sayesinde bir kaç yerde Türk bayrağını dalgalandırdınız diye, bunu yutacağımızı mı zannediyorsunuz. Teröristlerin cesetlerini, kendi bayrağınızla sarıyorsunuz ve orada onlar huzurunda güya cenaze namazı kılıyorsunuz. Bunu da sosyal medyadan her yerle dünya ile paylaşıyorsunuz. Sizin gerçek yüzünüz o" dedi.
"Demokrasi güçlenmesin isteyen siyasetçiler, medya mensupları var"
Ülkede 'demokrasi güçlenmesin, siyaset çözüm aracı olmasın' diye ellerinden geleni yapan siyasetçilerin, medya mensuplarının olduğunu söyleyen Erdoğan, "Şimdi soruyorum: Ey sermaye sahipleri, ey medya mensupları yahu bu teröristlerin eline bu silahları kimler veriyor, bunlar bu silahları nereden buluyor? Bu ülkede, benim Mehmetçiğimi şehit edenlere siz ey paralel yapı nasıl alkış tutuyorsunuz bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Şu anda bu paralel yapı terör örgütüyle iş tutmuş vaziyette, el ele omuz omuza ama şunu bilsinler bu can bu tende olduğu sürece biz bu mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.
"1 Kasım bir yeniden doğuş olsun"
Geriye bakıldığında kimin kazanan, kimin kaybeden olduğunun çok daha ne görülebildiğini ifade eden Erdoğan, "Silah tüccarları, çeteler, Türkiye üzerinde karanlık tezleri olanlar kazanırken, gariban Anadolu evlatları kaybetti. Oğulları namluların ucunda, idam sehpalarında ölen analar, yürekleri yanan babalar kaybetti. O günün kazananları ise işte bugün yine sahnede. Tarih boyunca bu milletin evlatları arasına nasıl nifak sokmak istedilerse bugün de aynı şekilde nifak sokmaya çalışıyorlar. Dün olduğu gibi bugün de ülkemiz terör sopasıyla hizaya sokulmak, tedip edilmek isteniyor. Terör örgütü ve onun siyasi uzantıları tarafından aynı kirli senaryo ile kadim kardeşliğimiz tahrip edilmeye çalışılıyor. Türkiye'nin dört bir yanında cenazeler defnedilirken, öfkeyle kalkan yumruklar inecek yer ararken inanın bana birileri ellerini ovuşturarak bu sahneleri izliyor. Onlar seviniyorlar. Onlara fırsat vermemek lazım. Sizlere sesleniyorum, önümüzde 1 Kasım, işte bu 1 Kasım adeta bir milat olsun, bir yeniden doğuş olsun. Bu yeniden doğuşta da bu ülkede inşallah bu terörü gelin toprağa gömün diyorum." diye konuştu.
"Dün demokrasi havarisi kesilenler kendi ikballeri için kanı savunuyor"
Erdoğan, "Dün demokrasi havarisi kesilenlerin bugün kendi ikballeri için kanı, gözyaşını, şiddeti savunduklarını görmekten üzüntü duyuyoruz. Türkiye'nin en önemli iş adamlarını bünyesinde barındıran derneğe yöneticilik yapmış olanların dahi terör örgütünün yalanlarına sorgusuz, sualsiz inanabiliyor olmalarını hayretle karşılıyorum" ifadelerini kullandı.
"Terör belasının ülkemizin ayağına pranga olmasına müsaade etmeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ben buradan bir kez daha bu ülkenin aydınlarını, yazarlarını, medyasını özellikle de siyasetçilerini sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Sağ duyuyu telkin etmek yerine kışkırtmayı tercih edenler millet önünde mahçup olurlar. Bu vatan bizim, bu ülke bizim, bu devlet bizim hepimizin. Cinayetlere sessiz kalmak caninin suçuna ortak olmaktır. Biz ülkemize sevgi tohumları ekmenin, kardeşlik iklimini geliştirmenin mücadelesini veriyoruz. Bugüne kadar hiçbir provokasyona, hiçbir tezgaha, hiçbir fitne girişimine fırsat vermedik, vermeyeceğiz. Terör belasının ülkemizin ayağına pranga olmasına müsaade etmeyeceğiz. Vakit, mezhep, meşrep, etnik kimlik siyasetiyle ayrışma değil, bir olma, beraber olma, iri olma, 78 milyonla kardeş olma vaktidir."
"Siyasi partinin görevi teröre perde olmak mıdır?"
Bir siyasi partinin görevi teröre perde olmak mıdır? diye soran Erdoğan, "Bir siyasi partinin görevi acaba kendi etnik yapısında olan Kürt kardeşini öldürmek midir? Sırtını millet yerine terör örgütüne dayayan bir parti, parti olarak kalabilir mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer alan bir milletvekilinin görevi ateşe benzin dökmek midir? Siyaset teröriste siper olup güvenlik güçlerini yalanla, iftirayla, çarpıtmayla hedef almak mıdır? Açık söylüyorum, kimin taşeronu olurlarsa olsunlar, nereye hizmet ederlerse etsinler, bu kiralık katillerle sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz."