HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İç organ yağlanmasının zararları sandığınızdan daha ciddi!

İç yağlanma olarak bilinen visseral yağlanma, karın içi ve iç organlardaki yağlanma olarak özetlenebilir. Organları korumakla görevli olan yağ dokularının fazlalaşmasıyla ortaya çıkan iç yağlanma sağlığı tehdit eden bir durum olarak kabul edilir. İç yağlanma nedenleri yanlış beslenme ve yaşam tarzından kaynaklanır. Bu iki durum yağların deri altında değil, doğrudan iç organda depolanmasına neden olur.

İç organ yağlanmasının zararları sandığınızdan daha ciddi!

Organlar üzerinde depolanan yağlar, organların işlevlerinde bozukluklar oluşturur ve sağlığı olumsuz etkiler. Konuyla ilgili bilgi veren Diyetisyen Hülya Çağatay, iç yağlanma nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar şu şekilde sıraladı:

  • Kalp ve damar rahatsızlıklarına
  • Hipertansiyona
  • Damar sertliğine
  • Tip-2 diyabete
  • Bozulan hormonlar sebebiyle sürekli açlık hissi yaşayıp kilo alımı yaşamaya ve hatta obeziteye kadar ilerlemesine
  • Kalp krizi riskine
  • Kansere
  • Bozulan hormonlarla depresyonun tetiklenmesine
  • Uyku bozukluklarına
  • Organ yetmezliğine yol açar.

BEL-KALÇA ORANINIZ SİZE GÖSTERGE OLABİLİR

Araştırmalar kanıtlamıştır ki bel çevresinde fazla yağ birikimiyle oluşan elma tipi yağlanma, basen bölgesinde fazla yağ birikimiyle oluşan armut tipi yağlanmadan daha tehlikelidir. Sağlık açısından risk altında olunup olunmadığı Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği bel- kalça oranlarıyla yorumlanabilir. Kadınlarla bel-kalça oranının 0.8’in, erkeklerde ise 1’in üzerinde olmaması istenir. İç organ yağlanmasında kilo önemli belirteçlerden biridir. Fakat iç organ yağlanmasının belirlenmesinde tek belirteç değildir. Beslenme ve yaşam tarzı yanlışlıklarıyla, kilo alınmamış olunsa bile iç organlar yağlanmış olabilir.

YÜKSEK GLİSEMİK İNDEKSLİ BESİNLERDEN UZUN DURUN

İç yağlanmanın önlenmesinde öncelikli olarak yüksek glisemik indeksli besinlerden uzak durulmalı. Bu besinler, kandaki şeker oranını hızlı bir biçimde arttırır ve vücudun daha fazla insülin salgılamasına yol açar. Bu durum iç organ yağlanmasını tetikler.

ALKOL TÜKETİMİNİ EN ALT SEVİYELERE İNDİRİN

Alkol tüketimini bırakmak veya en alt seviyelere indirmek yağ oranını azaltmaya yardımcı olacak bir diğer öneridir.

ABUR CUBURU BIRAKIN

Abur cuburlar, paketli besinler ve içecekler vücut yağ oranımızı, devamında da iç yağlanmamızı arttırırlar. Onlar yerine işlem görmemiş çiğ kuruyemişler, meyveler tercih edilmelidir. Tabiki her şeyin fazlası zarar olduğundan porsiyonlara dikkat etmekte fayda vardır.

TÜKETTİĞİNİZ YAĞ ÇEŞİDİNE DİKKAT!

Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada doymuş yağ ile beslenen farelerin ağırlıklarında, iç organ yağlanmalarında, trigliserit ve CRP düzeylerinde anlamlı bir artış gözlenmiştir. Tereyağ, margarin, iç yağ, kuyruk yağı gibi doymuş yağları ve trans yağları tüketmemeye özen gösterin veya tüketimini sınırlandırın.

YEMEKLERİNİZİ SAĞLIKLI PİŞİRME TEKNİKLERİYLE HAZIRLAYIN

Yemeklerinizi Sağlıklı Pişirme Teknikleriyle Hazırlayın

Yağda kızartma yerine fırınlama, haşlama, buğulama gibi pişirme tekniklerini kullanın. Etleri kendi yağında yapın, ilave yağ eklemeyin.

FİZİKSEL AKTİVİTE YAPMAYA ÖZEN GÖSTERİN

Türkiye Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar Enstitüsü’ ne göre fiziksel aktivitenin yararlı etkilerini görebilmeleri için yetişkinler, haftada en az 150-300 dakika orta-yoğun ya da 75-150 dakika yoğun aerobik aktivite yapmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite sizi iç yağlanma durumundan ve olası sağlık sorunlarından koruyacaktır.

DENGELİ BESLENİN

İç yağlanma oluşmaması için beslenme tarzı çok önemlidir. Öğünlerinizde her besin grubundan gereksiniminiz kadar besine yer verin. Bu durum protein, mineral ve vitamin alımınızın yeterli olmasını da sağlayacak.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler