CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Berat Albayrak'ın görevden ayrılmasıyla ilgili hazırladığı metnindeki 'At izi, it izine karıştı' ifadesine dikkatleri çekerek "Bu ne demek? Sormak gerekiyor, ne oldu da at izi it izine karıştı? Belki önümüzdeki günlerde Berat Bey bu konularda ayrıntılı açıklama yapar." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Ülke yönetimi ciddiyet ister. Halk sizi, ülke yönetimi ile görevlendirmişse, siz bakanlarınızı, kim hangi işi en iyi yapabilir düşüncesi ile hareket edip onu atarsınız. Bakan olan kişi bakanlığı çok iyi bilecek, bürokrasiyi çok iyi bilecek.
Berat Albayrak'ı en çok eleştirenlerden birisi benim. Hazineden, maliyeden sorumlu ülke felaket durumda. Kasa eksi. Pembe tablo ile kamuoyuna sunuş yapılıyordu. Bugüne kadar yaptığımız önerilerden hiçbirisi hakkında yanlıştır veya eksiktir eleştirisi gelmedi. Biz her çözümü uzmanına danıştık. Ekonomik kriz var, evet. 2018 ağustosunda bu iş böyle yürümez diye 13 madde halinde bunları saydık. Çözümle ilgili olarak bizim üstümüze düşen bir şey varsa desteği vermeye hazırız da dedik.
'YÜZ BİNLER ÇÖP KONTEYNERLERİNDEN BESLENMEYE BAŞLADI'
Ekonomik buhranın içinde bulduk kendimizi. Milyonların işsiz kaldığı bir süreç. İnsanların ekmek bulamadığı bir süre. Yüz binler çöp konteynerlerinden beslenmeye başladılar. O zaman buhranı nasıl aşabiliriz diye, 18 Mayıs 2020'de bunu da kamuoyu ile paylaştık.
Eleştiriyi yaparken devletin ne olduğunu da bilmek gerekiyor. Devlet, belli aralıklarla siyasi partiler tarafından yönetilen bir organdır. 4-5 yıl süre ile seçimle gelirsiniz, devleti yönetirsiniz. Siyasi parti devlet değildir ama ne zamanki siyasi parti 'Ben devletim' diyorsa o zaman sorunlar başlar. Tek adam rejimi, bir kişinin 'Ben devletim' dediği rejimdir.
Sayın Albayrak istifa etti. Gerçekten etti mi etmedi mi, uzun bir sessizlik. AK Parti grubunda sessizlik, sarayda sessizlik, ona koşulsuz destek veren, değerlerini yitirip destek veren MHP'nin genel başkanında da büyük bir suskunluk. Ne oluyor? Hazineden ve maliyeden sorumlu kişi 'istifa ettim' diyor. Sosyal medyada istifa açıklamasının üzerinden 17 saat geçtiği halde, RTÜK'teki kayıtlara baktık, 1780 radyo ve televizyondan sadece 5'i istifa ettiğini söylüyor. Diğerlerinde tık yok. Havuz medyasında zaten hiç tık yok. Şu memleketin, medyanın geldiği hale bakar mısınız?
27 saat sonra istifa dolayısıyla açıklama yapıldı. Ülke böyle yönetiliyor. Milli kurtuluş savaşı veren, 7 düvele karşı mücadele veren Türkiye böyle yönetiliyor işte. Biz her zaman devletin belli bir saygı içinde yönetilmesini istedik. Elbette siyasi partiler giderler, halk kimi iktidar yapıyorsa gelir ülkeyi yönetir. Eğer bir ülkeyi, anonim şirket gibi yönetmeye kalkarsanız sonuç budur. Yönetilemez bir Türkiye. Kayınpeder damat ülke yönetiyorlar. Aralarında bir kavga çıkmış herkes diken üstünde. Siz gazeteci misiniz ya? Kalemini satan insandan gazeteci olur mu? Aylığını ses çıkarmadığı için, yazmadığı için alan adamdan gazeteci olur mu? Kalemini satacaksın, düşünceni satacaksın, öngörünü, eleştiri hakkını satacaksın ortalıkta da 'ben gazeteciyim' diye gezeceksin.
Berat Bey'in istifası sonunda kabul edildi. Ülkemiz için hayırlı bir iş. En azından kayınpeder damat olayından kurtuldu Türkiye ama arkasındaki gerekçeleri bilmiyoruz. Sorumlusu damat mıdır? Hayır. Bu işin sorumlusu bir kişi. Erdoğan. Her şey ondan soruluyor, her şeye o karar veriyor. Devletin yönetilmediğini, bir aile şirketine dönüştürüldüğünü hepimizin kabul etmesi lazım. Devlet yönetimi ciddiyet ister, bilgi ister, ahlak ister, liyakat ister.
'BU NE DEMEK? SORMAK GEREKİYOR'
Berat Bey'in açıklaması da ilginç. 'At izi, it izine karıştı' diyor. Bu ne demek? Sormak gerekiyor, ne oldu da at izi it izine karıştı? Belki önümüzdeki günlerde Berat Bey bu konularda ayrıntılı açıklama yapar."