Marmara Denizi'nde ortaya çıkan ve Karadeniz'e de sıçrayan müsilaj (deniz salyası) sorununun nedeni belli olmaya başladı. 22 gün önce İstanbul Üniversitesi'ndeki laboratuvara bırakılan müsilaj örneklerinin ilk sonuçları çıktı.
CNN TÜRK muhabiri Samet Güner'in canlı yayında aktardığı bilgiler şöyle;
"Çok uzun süredir Marmara Denizi’nde deniz salyası problemi var. Bu bir süreç ve bunun ilk adımı atıldı diyebiliriz. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslihan Özdelice ile birlikteyiz. Plankton araştırma labaratuvarındayız. Herkes bu sonuçları bekliyor. 22 gündür bu çalışma yapılıyordu. CNN TÜRK muhabiri Sena Akbulut bu örnekleri getirmişti. İlk sonuçlarda neler çıktı?"
HANGİ ZARARLI MADDELER KEŞFEDİLDİ?
Prof. Dr. Neslihan Özdelice şunları söyledi:
"Müsilaja sebep olan eğer bir canlıysa siz öncelikli olarak o canlıyı bileceksiniz ki çözüm önerileriniz de ona göre olsun. Stres faktörlerini belirlersek bu işi çözmüş oluruz.
Bu çalışmayı iki etapta yönetiyoruz. Tek hücrelileri, kamçılı alpleri özellikle, bir de bakteriyel kirliliğin olup olmadığını araştırıyoruz.
İlk etapta tek hücreliler açısından çalışmamızı tamamlamış durumdayız. Bakteriyolojik açıdan da ilk sonuçlar geldi. Yüksek miktarlarda bir kirlilik var. Daha çok evsel ve kanalizasyonal atıktan kaynaklanıyor. Bu önemli bir buldu.
Diğer bir bulgumuz ise müsilaja neden olan canlılardı. Araştırma bölgesinden alınan ilk verileri biz canlı olarak mikroskopta inceliyoruz. Daha sonra çalışmaya devam ediyoruz. Onları kültüre alıp çoğaltmaya çalışıyoruz.
Kirli alanlarda çokça bulunan bir tür. Oldukça bol sayıda. İlk etapta 2007-2008’de gözlemlediğimiz müsilaja sebep olan canlılar bu evrede de baskın durumdalar. Enteresan bir türü daha tespit ettik. Falasitis adı veriliyor. Diğer ülkelerde de yoğun artışıyla köpüklenme, müsilaj oluşumu gözlenmiş. Biz onu kültüre alıp canlandırdık. Denemelerinizi yapacağız. Bu canlının hangi stres altında müsilaj ürettiğini öğreneceğiz. Kamçılı ve kamçısız bir evresi vardır. Çok şanslıyız ki biz her iki evreyi de yakaladık."