Kahramanmaraş'ta geçtiğimiz yıl, sokakta karnından yaralı bulunan 1 çocuk annesi Sevgi Gevşek kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. İddianamede cinayet şüphesi üzerinde durulurken, mahkemede somut ve kesin deliller olmadığını gerekçe göstererek Gevşek'in eşinin beraatine karar verdi.
Olay, 17 Kasım 2021'de Sakarya Mahallesi'nde meydana geldi. Sokakta karnından yaralı bulunan 1 çocuk annesi Sevgi Gevşek ambulansla götürüldüğü hastanede olayın nasıl olduğunun sorulması üzerine 'Kendimi bıçakladım' dedi. Durumu ağır olan Gevşek, sevk edildiği Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde 23 Kasım'da hayatını kaybetti.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Sevgi Gevşek’in eşi Durdu Gevşek, gözaltına alındı. Sorgusunda eşinin mutfaktan aldığı bıçakla kendisini bıçakladığını öne süren Durdu Gevşek, 25 Kasım'da tutuklanarak cezaevine konuldu. Soruşturma sonunda, Durdu Gevşek hakkında eşini kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, babası İ.G. ile arkadaşı Ş.A.'nın da suç delillerini yok etme suçundan 5'er yıla kadar hapis talebiyle Kahramanmaraş 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede, Sevgi Gevşek'in vücudunda 3 bıçak darbesi tespit edildiği belirtilerek, "Yaralanmanın sayısı, niteliği ve şekli birlikte değerlendirildiğinde; müteveffanın kendisini karın kısmından 3 kez kesici delici aletle yaralayarak intihar etmeye çalıştığı şeklindeki eylemin hayatın olağan akışına aykırıdır" denildi.
Durdu Gevşek, ilk duruşmasında tahliye edilirken, kısa bir süre sonra da Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 12 sayfalık rapor mahkemeye gönderildi. 7 uzman tarafından hazırlanan raporda şöyle denildi:
"Kişiye ait tıbbi belgelerden ve radyolojik tetkiklerden elde edilen bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde; kişinin batın bölgesi sol üst kadranda 1 adet kesici delici alet yarası tespit edilmiş olup tek başına ölüm meydana getirebilecek nitelikte olduğu, söz konusu yaralanmayı kişinin kendisinin hem sağ el hem de sol elle yapabileceği gibi, aynı yaralanmanın bir başkası tarafından hem sağ el hem de sol elle yapılabileceği oy birliği ile mütalaa olunur."
Tahliye edilmesine karşın başka bir suçtan dolayı tutuklu olan Durdu Gevşek, karar duruşmasında son kez hakim karşısına çıktı. Gevşek, savunmasında eşini öldürmediğini belirtip suçlamaları reddetti. Telefonunda başka bir kadından gelen mesajı eşi görünce aralarında tartışma çıktığını belirten Durdu Gevşek, kendisini şöyle savundu:
"Sevgi mutfak çekmecesini açmış, orayı karıştırıyordu. Elinde bıçak vardı, kızım da yan tarafımdaydı, ağlıyordu. Kendisine 'Bana acımıyorsan çocuğa acı' dedim. Eşim bu sırada elindeki bıçağı kendisine salladı, sağ elle mi sol elle mi olduğunu hatırlamıyorum. Bıçağı 2-3 defa salladı, ben bıçağın takıldığını gördüm. Bıçak vücuduna değdi, hangi hamlede yaralandığını hatırlamıyorum. 'Durdu ölüyorum' dedi, ben de bunun üzerine yardım çağırmak için telefonumu almaya odama gittim, telefonu aldım. 'Durdu ben ölüyorum, beni kurtar' diyerek kapıdan dışarı çıktı."
Durdu Gevşek'in yönlendirmesiyle hastanede Sevgi Gevşek'in yanına giderek, soran olması durumunda olayın kazara olduğunu söylemesini istediği öne sürülen B.A. da "Durdu ağabeyimin yanına gittim, olayın ayrıntısını öğreneyim diye. Yengem polisle konuşuyordu, Durdu Ağabey 'Yengenin yanına git kendisinin yaptığını değil, kazara olduğunu söylesin, mahkeme olaylarına girmeyelim' dedi. Ben yengemin yanına doğru yöneldim, yanına gittiğimde soranlara kendisinin kendisini yaraladığını söylemişti. Benim Durdu Ağabeyin söylediğini iletecek vaktim olmadı, yengemi acil ameliyata aldılar" dedi.
Olayda kullanılan bıçağı yıkadığı öne sürülen Durdu Gevşek'in babası İ.G. de suçlamaları kabul etmeyerek, "Yerde bulunan çatalları alıp yerlerine koydum. Yerde bıçak olup olmadığına dikkat etmedim. Polislerle birlikte eve geldiğimizde polisler bıçağı poşete koyarken gördüm. Aldığım eşyaları yıkamadım, üzerlerinde kan olup olmadığına dikkat etmedim" diye konuştu.
Mahkemede, Sevgi Gevşek sokakta kanlar içinde yatarken yanına giden S.D. de tanık olarak dinlendi. Gevşek'in elinde kan görünce tülbentle yarasını sarmak istediğini ve 'İntihar mı ettin gülüm' diye sorduğunu belirten S.D., "Yaralı bayan bana 'Yok abla, beni bıçakladılar. Yara kolumda değil karnımda, karnıma iyice bastır. Kızım sana emanet, ölmek istemiyorum. Allah belalarını versin, beni bu hale onlar getirdiler' dedi. Kısa süre sonra yaralı bayanı ambulansla götürdüler" dedi.
Bir diğer tanık A.D. de Sevgi Gevşek yerde yatarken yanına gittiğini belirterek, "Yaralı kadın 'Ölmek istemiyorum, bir tane çocuğum var, ambulans çağırın' dedi. Yaralı kadının kendisini kimin yaraladığını söylediğini duymadım" ifadelerini kullandı.
Olay, günü hastanede görevli olan polis memuru A.Ö., ilk müdahaleyi yapan doktor ile Sevgi Gevşek'in hastaneye götürüldüğü ambulanstaki sağlıkçılar A.B. ve İ.B. de tanık olarak dinlendi. Polis memuru A.Ö., "Hastanın yanına gittim, ne olduğunu sordum. Bana kendi kendisini bıçakladığını söyledi, bunu zor söyledi. Yanında kimse yoktu. Daha sonra karşı tarafta tekerlekli sandalyede oturan eşi ile görüştüm, ona durumu sordum, 'Tartıştık' diye söyledi" dedi. Ambulanstaki sağlıkçılar A.B. ve İ.B. de, "Ne olduğunu sorduğumuzda kendisini bıçakladığını söyledi" dedi.
Doktor S.S. de Sevgi Gevşek'in hastaneye geldiğinde ağır yaralı olduğunu ifade ederek, "Yaralı kişiye kimin yaptığını birkaç kez sordum, kendisinin yaptığını söyledi. Hastada 1 tane kesici delici alet yaralanması olduğunu hatırlıyorum" diye konuştu.
Mahkeme savcısı ise mütalaasında, Sevgi Gevşek'in yaralanmasını doğrudan gören hiç kimsenin olmadığını, mahkemede dinlenen tanıkların anlattıklarının yaralanmadan sonrasına ait olduğunu belirtip, Adli Tıp Kurumu raporunda da yaralanmanın Sevgi Gevşek tarafından yapılabileceğinin belirtildiğini kaydetti. Savcı, sanıkların üzerine atılı suçları işledikleri noktasında her türlü şüpheden uzak ve kesin delilin bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerini talep etti.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Durdu Gevşek, babası İ.G. ile arkadaşı B.A.'nın beraatine karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında Adli Tıp Kurumu'nun raporunda "Delici kesici aletin vücut içerisinde önden arkaya, soldan sağa ve aşağıdan yukarıya yönde yol izlediği, söz konusu yaralanmayı kişinin kendisinin hem sağ el hem de sol elle yapabileceği gibi, aynı yaralanmanın bir başkası tarafından hem sağ el hem de sol elle yapılabileceği" yazdığı kaydedilerek şöyle denildi:
"Yargılama aşamasında Sevgi Gevşek'in annesi Gül Nihal'in beyanlarında, Sevgi Gevşek'in solak olduğunu beyan etmesi ve raporda yaranın 'Soldan sağa doğru' olduğunun belirtilmesi karşısında eylemin Sevgi Gevşek tarafından da gerçekleşme şüphesinin mahkememizce daha da kuvvetlendiği, Durdu Gevşek'in, Sevgi Gevşek'i bıçaklayıp bıçaklamadığı konusunda somut, her türlü şüpheden uzak, kesin delillerin bulunmadığı, bu nedenle sanık Durdu'nun beraat etmesi gerektiği, sanık Durdu'nun beraat etmesi nedeniyle eylemin kasten öldürme olup olmadığının şüphede kaldığı, dolayısıyla diğer sanıklar İ.G. ve B.A.'nın da şüphede kalan bir eylem neticesinde delilleri gizlediği, yok ettiği sonucuna varılamayacağı, onların eylemlerinin de şüpheli bir vaziyette bulunduğu anlaşılmakla, tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir."
Mahkeme heyetinden bir üye ise Durdu Gevşek'in eşi kasten öldürmek, İ.G. ve B.A.'nın da suç delillerini yok etmek suçlarından cezalandırılması gerektiğini belirterek karara şerh koydu. Üye, 4 sayfalık şerhin gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:
"Dinlenen tanıklar S.D. ve A.D.'nin beyanlarına göre Sevgi'nin ölmek istemediğini ısrarla söylemesi, sanığın iddiasının aksine intihar etmek isteyen birinin ölmek istememesinin ve geride kalan çocuklarını düşünmesinin de mantık kurallarına ve hayatın olağan akışına ters bir durum olduğu, intihar iddiasının olması halinde suça konu bıçağın neden temizlenmiş olduğunun sanıklar tarafından mantık kurallarına uygun bir şekilde açıklanmaması, maktulün yaralanıp kendisini can havliyle dışarı atmasından sonra ilk olarak dinlenen tanıklara bıçaklandığını söyledikten sonra sanığın adli sicil kaydına göre sabıkalı olması ve halen başka suçtan cezaevinde olması nedeniyle maktulün sanık ve ailesi tarafından yönlendirilerek eşinin yeniden uzun süre cezaevine girmemesi ve çocuklarının başında bulunabilmesi için hastanede kendi kendini bıçakladığına yönelik tanık beyanlarına itibar edilmeyerek sanık Durdu Gevşek'in üzerine atılı olan 'Eşi kasten öldürmek' suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekmektedir."
(DHA)
Copyright © MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.'ye Aittir.