BİZE ULAŞIN
Açıklamada, “Helikopterlerin zamanında hazır olup olmadığı, insansız hava araçlarının bölgeye ulaşıp ulaşmadığı gibi konularda tereddütler oluşmuş, bunların açıklığa kavuşturulması amacıyla konu yargıya intikal ettirilmiştir” denildi.
[**
**](https://www.mynet.com/o-komutanla-ilgili-sok-iddia-110100583896)
Genelkurmay Başkanlığı, 14 Temmuz’da Silvan’da 13 askerin şehit edildiği olayla ilgili dün soruşturma sonuçlarını açıkladı. Açıklamada, “Helikopterlerin zamanında hazır olup olmadığı, insansız hava araçlarının zamanında bölgeye ulaşıp ulaşmadığı gibi konularda tereddütler oluşmuş, bu konuların açıklığa kavuşturulması amacıyla konu yargıya intikal ettirilmiştir” denildi. 9 Temmuz’da Diyarbakır’da yol kesilerek 3 kişinin kaçırılması üzerine operasyon kararı alındığı vurgulanan açıklamada, 3 günlük operasyon süreci tüm ayrıntılarıyla anlatıldı. Açıklamanın sonuç bölümünde özetle şu tespitlere yer verildi:
Açıklığa kavuşmalı
1’inci Jandarma Komando Tabur personelinin görevlerini, verilen emirler çerçevesinde üstün bir cesaret, gayret ve fedakarlıkla yerine getirdikleri tespit edilmiştir. Bununla beraber Geçici Üs Bölgesi olarak tertiplenilen arazi kesiminin coğrafi yapısı ve bitki örtüsü bakımından askeri taktik prensiplerine uygun olup olmadığı; Bölgedeki tertiplenmenin, mevzilenmenin ve dağılmanın taktik prensiplere göre yapılıp yapılmadığı, yeterli yakın emniyet, gözetleme ve ikaz tedbirlerinin alınıp alınmadığı; Terörist ikazının alınmasından sonra, alınan ilave tedbirlerin yeterli olup olmadığı; Helikopterlerin zamanında hazır olup olmadığı, insansız hava araçlarının zamanında bölgeye ulaşıp ulaşmadığı gibi konularda tereddütler oluşmuş, bu konuların açıklığa kavuşturulması amacıyla konu yargıya intikal ettirilmiştir.
Uçak kullanılmadı
Medyada yer alan iddialarla ilgili olarak çatışma sırasında uçak kullanılmamıştır; Birliğin dönüş hazırlığı yaparken pusuya düşürülmesi söz konusu değildir; 1’inci Jandarma Komando Taburu “Geri emniyet birliği” değildir. Tam aksine, teröristi aramak, bulmak ve etkisiz hale getirmek üzere eğitilmiş ve teçhiz edilmiştir. Verilen görev doğrudur. Komando erleri, özel eğitim merkezlerinde 10 hafta süreyle yoğun bir eğitim almakta, bu eğitim tertip edildikleri birliklerinde de devam etmektedir.
Yorgun değillerdi
10-13 Temmuz günlerini kapsayan devrede, Jandarma Komando Taburunun 1’inci Bölüğü 32 saat görev, 59 saat dinlenme; 2’nci Bölüğü ise 27 saat görev, 64 saat dinlenme yapmıştır. Bu şartlarda, bir komando birliğinin çok yorgun olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Asker, gerektiği takdirde 40 kg yükle de yürüyebilir. Bu bir eziyet değil, yapacağı görevin gereğidir. Bu olayda, mevsim yaz olduğundan barınma malzemesi azdır ve sırt çantaları 23-25 kg. arasındadır.
Yazılar hayret verici
Bazı gazetelerde “Hiçbir şey yapılmadı” şeklindeki köşe yazıları hayretle karşılanmaktadır. Çatışma sırasında etkisiz hale getirildiği görülen 5 terörist, arazide bulunamamıştır. Yoğun duman perdesi gerisinde çekilen teröristlerin, bu cesetleri de götürdükleri veya bir yere gizledikleri değerlendirilmektedir.
Basının girmesi hata
Çatışma bölgesinin kontrole alınmayarak, basının girmesine fırsat verilmesi bir hata olmuştur. Bu tip olaylar hakkında yorum yapan kişilerin askeri taktik ve teknikler hakkında fikir beyan ederken, çatışma ortamı gerçeklerini dikkate alarak hassasiyet göstermeleri gerekir.
Müfettişlerin Silvan raporu:
MOLA YERİ YANLIŞ, NÖBETÇİLER YETERSİZ
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili bölgeye gönderilen İçişleri Bakanlığı müfettişleri, çarpıcı tespitlerde bulundu.
Müfettişler, PKK'lı teröristlerce üç kişinin kaçırılmasının ardından araziye çıkarılan askerlerin sevk ve idaresinde planlama hataları belirledi. Müfettişlerin hazırladıkları ön raporda riskli alanda yemek molası verildiği ve timlerin güvenliğini sağlayan nöbetçi sayısının yetersiz olduğu belirtildi. Raporda Süper Kobra helikopterlerin de yanlış yerde konuşlandırıldığının altı çizildi. Saldırıdan 1 saat sonra çatışma bölgesine ulaşabilen helikopterlerin Silvan'da bulunması gerektiği vurgulandı. İnsansız hava aracı Heron'ların ise saldırıdan önce ve sonra görüntü kaydı yapmadığı ifade edildi.
Başbakan Erdoğan'ın, "Silvan saldırısı sıradan bir olay değil. Sivil gözle de araştırılacak." açıklamasının ardından İçişleri Bakanlığı, bölgeye iki mülkiye müfettişi ile bir jandarma albay gönderdi. 22 Temmuz'da kendilerine tahsis edilen Jandarma helikopteri ile önce olay yerini havadan tetkik eden, ardından tanıkları ve ilgilileri dinleyerek delil toplayan ekip, raporlarını bir hafta içinde tamamlayacak. Müfettişlerin tespitleri hakkında Başbakan'a da bir ön rapor sunuldu. Yazım aşamasındaki raporun detaylarına ise Zaman ulaştı. Raporda, teröristlerin üç kişiyi kaçırmasının ardından araziye çıkarılan askerlerin sevk ve idaresinde planlama hatası yapıldığına dikkat çekildiği öğrenildi. Soruşturmada Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun da bilgisine başvuruldu. Saldırı sırasında görev başında olan Karaosmanoğlu'nun müfettişlere, kaçırma olayında kendisinin izinde olduğu ve planlamaları Kolordu Komutanlığı'nın yaptığını söylediği belirtildi.
Rapora göre intikalde yorgun ve uykusuz düşen askere, kuru ve yüksek otlarla kaplı son derece kritik ve riskli bir mevkide yemek molası verdirildi. Molada timlerin çevre güvenliğini sağlayan nöbetçi erlerin sayısı da yetersizdi. Bir diğer önemli hata da Süper Cobra helikopterlerin konuşlandırılmasında yaşandı. Saldırıdan 1,5 saat sonra çatışma bölgesine ulaşan helikopterler, Silvan'a konuşlandırılmalıydı.
Heron görüntüsü çıkmadı
Raporda saldırıdan önce ya da sonra insansız hava aracı Heron'ların herhangi bir görüntü kaydı yapmadığı öne sürüldü. Müfettişler, bölgeye konuşlu Jandarma Özel Harekât birliklerinin takipte neden kullanılmadığına ilişkin iddiaları da soruşturdu. Arama tarama görevlerinde askerlerin araziye çıkarıldığı, özel timin teröristlere ilişkin nokta tespiti olduğunda görevlendirildiği yönünde müfettişlere savunma yapıldığı öğrenildi.
Bu arada üst düzey kaynaklar, bölgede üç başlı bir yönetimin sakıncalarına dikkat çekiyor. Bölgedeki bazı jandarma birliklerinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı olduğuna dikkat çeken kaynaklar, "Bir yanda vali, diğer tarafta Diyarbakır Jandarma Komutanlığı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı bulunuyor. Bölgede üç başlı bir yönetim var. Bu da organizasyon sorunlarına neden oluyor." ifadelerini kullandı.
