BİZE ULAŞIN
İstanbul'un Fatih semtinde bulunan Katip Sinan Camii, kubbesinde bulunan tabut ile eşine az rastlanır bir cami olma özelliğini taşıyor. Cami 1469 yılında Osmanlı sarayının mutfak katibi Katip Sinan Efendi tarafından yaptırıldı. Bilinen hikayesi ise Katip Sinan Efendi vasiyet olarak inşa ettirdiği caminin kubbesine tabutla konulmak istiyor. O dönemki çevresi ise 'Peki' deyip, onu yine caminin haziresine defnediyorlar. Ertesi gün sabah namazında cemaat, tabutu mezardan çıkmış, kubbe üzerinde görüyorlar. Bu olay üç kez üst üste yaşanınca cemaat tabutu kubbe üzerinde bırakıyor. En son 2000 yılında yapılan restorasyonda tabutun üzeri kurşunla kaplanarak olduğu yerde bırakılıyor. Camiyi görenler şaşkınlıklarını gizleyemezken, duydukları hikaye sonrası kubbenin fotoğrafını çekmeye birçok vatandaş geliyor.
Katip Sinan Camii'nin 1496 yılında Sultan 2. Beyazıd döneminde yapıldığını ifade eden Araştırmacı Yazar Halit Develioğlu, “Bu camiyi yapan Osmanlı sarayının mutfak katibi Katip Sinan Efendi olduğunu biliyoruz. Katip Sinan Efendi hayırsever birisi olarak biliniyor. Bulunduğumuz bölge de o zamanlar medreselerin yoğun olduğu bir bölgedir. Hayırsever birisi olduğu için kendi parası ile buraya bir cami yaptırıyor. Kendisi vasiyetinde öldüğü zaman caminin kubbesine gömün diyor. O zamanki vatandaşlar ona tamam deyip onu caminin haziresine gömüyorlar. Defnettikten sonra sabahleyin geldiklerinde mezar yeri eşilmiş, tabutun kubbeye çıktığını görüyorlar. Tekrar hazireye gömdüklerinde bu olay üç kez aynı şekilde yaşanıyor. Kubbeye tekrar çıkınca vatandaşlar dokunmuyor ve 600 yıldan beridir tabut kubbede duruyor. Dünyada eşi benzeri yoktur. Müslüman coğrafyasında göremezsiniz böyle bir olay, kimsenin tabutu caminin kubbesine gömülmez. Bu olay yazılı kaynaklarda hikaye şeklinde anlatılmış, tamamen bir rivayetten ibarettir” ifadelerini kullandı.
59 yıldır İstanbul’da yaşadığını ifade eden Muzaffer Özbey, “Daha önce böyle bir olaya rastlamadık. Orada yatan mübarek kişi caminin imamı olduğunu biliyorum. Dediklerine göre camiyi kendi maaşıyla yaptırmış, vefat ettiği zaman hazireye defin ediyorlar. Fakat sabah geliyorlar ki tabut caminin kubbesinde duruyor. Ona dokunmadan bırakıyorlar öyle. İstanbul’da çok yer gezdim böyle bir şey görmedim” diye konuştu.
Kubbe üzerinde tabutu ilk gördüğünde çok şaşırdığını belirten Mesut Özcan, “Neden orada olduğunu araştırdım, Katip Sinan Efendi kendi kazandığı maaşla bu camiyi yaptırmış. Vasiyet etmiş öldüğümde beni kubbeye gömün diye. Önce hazireye gömmüşler. Ertesi sabah namazında bakıyorlar ki mezar açılmış, tabut kubbeye çıkmış. Tekrar aynı olay yaşanınca bu sefer vasiyetinden dolayı olduğunu anlıyorlar” dedi.
Kaynak: İHA
