HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bugün TV ve Kanaltürk yayınları kesildi

Kanaltürk ve Bugün TV'ye sivil polislerin girmesinin ardından saat 16.30 sıralarında yayın kesildi.

Sivil polislerin binaya girişi sırasında Kanaltürk Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, rejiden canlı yayındaydı. Toros, sivil polislerin "uydu odasına" girdiğini belirterek her an yayınlarının kesilebileceğini kaydetti. Toros'un konuşması devam ederken saat 16.30 sıralarında iki kanalın da ekranı karardı.

ÖNAL: SİZ MİLİTAN DEĞİL KURUMUN ÇALIŞANLARISINIZ

Kayyum olarak atanan Ümit Önal 'Biz birlikte çalışacağız. Sizler militan değil bu kurumun çalışanlarısınız. Bizler de kayyum olan arkadaşlarız.' dedi.

TARIK TOROS: SANİYELER İÇİNDE KARARIYORUZ

Bu gelişme sırasında yayın odasında bulunan Tarık Toros ‘Yönetim kurulu kararı göstermiyor. Hiçbir şeyi göstermeden, 'yetki bende' diyerek tamamen fiili fevri olarak polis gücüyle sağına soluna polis alarak, ipek medya grubu binasında aplink sinyalini kapatıyor. Saniyeler içinde kapanıyoruz. Kanaltürk ve Bugün TV kararıyor sevgili seyirciler" dedi ve iki kanalın yayını kesildi.

APLİNK NEDİR?

Yer istasyonundan uyduya gönderilen sinyallere aplink deniyor.

Kayyum Önal: Bize iş yaptırılmıyor

Koza İpek Holding ve şirketlerine atanan kayyumlardan Ümit Önal, "Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasp edilmiş" dedi.

Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün sabah saatlerinde polis eşliğinde, İstanbul'da gruba ait medya organlarının bulunduğu binaya girdiklerini söyledi.

İşlerini yapmak istediklerini ancak direnişle karşılaştıklarını belirten Önal, şöyle konuştu:

"Elden alınmayan tebligatı, savcılık adrese gönderdi. Bizler ise binaya geldikten sonra büyük bir dirençle karşılaştık. Binanın her tarafından, yayın odalarında, kumanda masalarında, balkonlarda, pencerelerde her yere, canlı yayına anında bağlanacak kameralar kurmak suretiyle sanki bizim zorla yayını devralacağımız algısı oluşturmaya başladılar. Yayını keseceğimizi ve basına müdahale edeceğimizi yayıyorlar. Kamuoyunu yanıltacak ve belli bir istikamette yönlendirecek şekilde yayınları devam ediyor."

Önal, tek istek ve dertlerinin hakim tarafından atanmış kayyumların bir an önce bütün unsurlarıyla şirketi devralması ve normal işleyişi sürdürmesi olduğunu vurguladı.

Konunun, "yayın kesilecek, yayına müdahale edilecek ve karartılacak" gibi, hiçbir yayıncının istemeyeceği ve tasvip etmeyeceği bir noktadan kamuoyuna anlatılmaya çalışıldığını aktaran Önal, şöyle devam etti:

"Uzun süre yayıncılık sektöründe çalışan birisiyim. Aramızda yine yayıncılık sektöründe çalışan insanlar var. Dolayısıyla biz bir an önce hem Kanaltürk'ün hem de diğer medya organlarının ilan edilmiş yayın akışlarıyla, normal yayına geçmelerini ve devam etmelerini istiyoruz. Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Büyük bir dirençle ve büyük bir tacizle, kendilerini ana kumanda odalarına kilitleyerek, işlerimizi yapmamızı engelliyorlar. Biz de tabii bu durum nedeniyle muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız."

"Yayın hakları gasbedildi"

Önal, gerginlik çıkmasını istemediklerini ancak işlerini yapmak zorunda olduklarını söyledi.

Kanal binasına sonsuza dek kalmak için gelmediklerini belirten Önal, şunları anlattı:

"Daha tebliğ durumunu bile aşmış değiliz. Birtakım görüşler dile getirerek asla görev yapmamıza müsaade etmiyorlar. Bize tebliğ edilinceye kadar kayyum olduğumuzu da bilmiyorduk. Sayın savcıdan bir telefon aldık ve mahkeme kararıyla buraya yönetici olarak atandığımızı öğrendik. Görevimizi yapacak bir ortamın bize hazırlanması gerekiyor. Kayyum olarak atandığımızı şirketlerin ana işi yayıncılık. Bu yayıncılık işine bir an önce devam etmek istiyoruz. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasbedilmiş."

Önal, ortada bir mahkeme kararı olduğunu ancak bunun gereğinin yerine getirilmediğini ifade ederek, "Amaçları, hiç istemediğimiz halde kolluk kuvvetleri aracılığıyla bazı görüntülerin kamuoyuna verilmesi. Yapılanları dışarıya, basına darbeolarak anlatma çabaları var. Burası medya grubu olduğu için bunun üzerinden bir algı operasyonu oluşturulmak isteniyor. Bize karşı tam bir hukuksuzluk uygulanıyor ancak bunu kendilerine yapılmış gibi göstermeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Oktay Usta pilav dağıtırken polis müdahalesi geldi

Samanyolu TV'de yemek programı yapan Oktay Usta, Koza İpek Grubu'na kayyum atanması sonrasında bu sabah yaşanan olayların ardından kanal binası önüne gelerek destek vermek istedi.

Bugünkü programını Kanaltürk ve Bugün TV önünde gerçekleştiren Oktay Usta adıyla tanınan Oktay Aymelek, vatandaşlara pilav dağıtmak istedi. Ancak bu girişim polis tarafından engellendi.

Polisin sert müdahalesi sonrasında Samanyolu TV muhabiri yere düştü ve ayağında kırık olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Oktay Usta ise müdahaleden etkilenmedi.

OKTAY USTA KONUŞTU

"Demokrasi pilavı dağıtmak için buraya geldik. Televizyoncular yalnız bırakmadılar sağ olsunlar. Sonrasında halkımıza dağıtmaya başladık ama beş dakika sonra polis geldi. Zor kullandılar.

Bayağı bir arbede yaşandı burada. Kameraları kırdılar. Saldırdılar. Bir tane muhabir arkadaşımı sıkıştırdılar. Bacağı kırıldı. Ambulans gelmedi. Çağırdık diyorlar ama yarım saat oldu gelmedi. İstanbul’un göbeğinde ambulans gelmedi. Neden oldu bilmiyoruz. Sadece alanı terk edin dediler.

Demokrasi pilavımızı dağıtmaya başladığımızdan bir süre sonra polis “alanı boşaltın” diyerek müdahale etti. 'Pilavımızı dağıtıp ayrılalım' dedik ama kabul etmediler ve müdahale ettiler."

OLAYLAR SIRASINDA AYAĞI BURKULAN KAMERAMAN, CAN HAVLİYLE KAMERASINI YERE SAVURDU

Koza İpek Medya Grubu'nun Mecidiyeköy'deki merkezi önünde protestoların devam ettiği sırada, Oktay Usta olarak bilinen TV programcısı sokağa inip yemek pişirdi. Protesto için Ortaklar Caddesi'ne gelen gruba yemek dağıtan Oktay Usta'ya polis izin vermedi. Yemek dağıtımının sona ermesini isteyen polis ile vatandaşlar arasında sözlü olarak başlayan tartışma arbedeye dönüştü. Bu sırada Samanyolu Televizyonu canlı yayındaydı. Canlı yayın kameramanı olayların ortasında kaldı. Ayağı burkulan kameraman, can havliyle omuzundaki canlı yayın kamerasını kaldırıp yere savurdu. O anlar meslektaşları tarafından görüntülendi. Polisin müdahalesi çevredekiler tarafından ıslıklarla ve yuh sesleriyle protesto edildi.

AKIN İPEK SÜRPRİZİ

Bu arada, sık sık "Akın İpek, Melek İpek" diye slogan atan, zaman zaman da İstiklal Marşı'nı söyleyen kalabalık sessizce beklerken, Kanaltürk yayınına telefonla bağlanan Akın İpek'in sesi kalabalığın duyacağı şekilde dışarıya verildi. Akın İpek, televizyonlarının yayın politikalarına müdahale etmediğini söyleyerek, kayyumun atadığı yöneticilerin de bunu yapamayacağını söyledi.

Tarık Toros, polis eşliğinde dışarı çıkarıldı

Kanaltürk ve Bugün TV’nin yayınları dakikalar önce sona erdi. Her iki kanalın ekranları da karardı. ‘Yayınımız saniyeler içinde kararıyor” diyen Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, polis zoru ile binadan çıkarıldı.

Periscope’tan yapılan canlı yayında Toros’un polisler arasında dışarı çıkarıldığı görüldü. Bina içindeki kişilerin de olayı, alkışlayarak protesto edildiği anlaşıldı.

ABD'den 'Koza - İpek Holding' açıklaması

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, Türk hükümetine adil yargı ve hukuk önünde eşit muamele ilkesine uyma çağrısı yaptı

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Washington’da düzenlediği günlük basın toplantısında, Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına ilişkin soruya verdiği yanıtta, Türk hükümetine adil yargı ve hukuk önünde eşit muamele ilkesine uyma çağrısı yaptı. Türk demokrasisinin kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Kirby, 1 Kasım'da yapılacak erken genel seçimlere ilişkin bir soruyu da “özgür, adil ve güvenilir bir seçim görmek istiyoruz" diye yanıtladı. Kirby, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın, Türkiye'de yaptığı görüşmelerin içeriğine ilişkin diplomatik ayrıntılara girmeyeceğini belirtti.

Türk yetkililere, evrensel demokratik değerler ve Türkiye anayasasında da kutsal kabul edilen değerler çerçevesinde davranma çağrısında bulunan Kirby, “Daha önce de kaygı duyduğumuzu belirttiğimiz, özgür medya, ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı gibi konulara ilişkin kaygılarımız sürüyor” diye konuştu.

Bu konulardaki kaygılarını gerek özel gerekse genel ortamlarda dile getirdiklerini belirten Kirby, Türkiye'de hükümetin nasıl oluşacağı kararının Türk halkının kararına bağlı olduğunu, ABD'nin dikte etmesine bağlı olmadığını söyledi.

DÜNYA MEDYASI BÖYLE DUYURDU

Uluslararası ajanslar, bugün sabah saatlerinde kayyumun polis zoruyla Koza-İpek Grubu'na ait Kanaltürk TV, Bugün, Bugün TV ve Millet gazetesinin bulunduğu binaya girmesini 'son dakika' gelişmesi olarak duyurdu. İşte birkaç başlık;

REUTERS:
İngiliz Reuters haber ajansı canlı yayın görüntülerine dayandırdığı haberinde, "Türk polisi, seçimler öncesinde, ABD'de yaşayan din adamı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hasmı (Fethullah Gülen) ile bağlantılı şirketlere yapılan operasyonlar kapsamında, muhalif bir medya şirketinin ofislerine zorla girdi" ifadesine yer verdi.

FINANCIAL TIMES:
Türkiye medya üzerindeki kısıtlamaları genişletti: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti eleştiren televizyon ve gazetelerin bağlı olduğu Koza-İpek Holding'in Ankara'daki merkezi önünde toplanan kalabalığa karşı polisin biber gazı kullanmasıyla, Türk medyası üzerindeki baskısını artırdı.

AFP:
Fransız AFP haber ajansı gelişmeleri, "Gözyaşartıcı gaz ve su sıkan Türk çevik kuvvet polisi, çarşamba günü, hafta sonu yapılacak seçimden sadece günler önce, hükümeti eleştiren bir medya grubunun İstanbul merkezine girdi" ifadesiyle aktardı. (AJANSLAR)

SOSYAL MEDYADAN TEPKİLER DİNMİYOR


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler