Mersin'in Anamur ilçesinde Akdeniz kenarında yaklaşık 600 dönümlük bir arazide yer alan Anemurium Antik kentinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi adına Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekocak başkanlığında birçok farklı disiplin ve üniversitelerden akademisyen ile öğrencilerinden oluşan ekip tarafından kazı, araştırma ve restorasyon çalışmaları 12 ay süreyle devam ediyor. Tarihi dokusu ile 2000 yıl öncesine ait birçok iz barındıran kentte ekipleri heyecanlandıran yeni keşifler de yaşanıyor.
Son olarak nekropol alanı olmayan ve sütunlu cadde olabileceği düşünülen alanda çalışma yapan arkeologlar, önce bir amfora içerisine özenle yerleştirilmiş bir bebeğe ait iskeleti ardından da ailesi olduğu değerlendirilen 3 bireye ait iskelete ulaştı. Bölgenin mezarlık alanı olmamasına rağmen yan yana defnedilmiş iskeletlerin ortaya çıkması kazı ekibini heyecanlandırdı.
Yapılan çalışma ile ilgili bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekocak, "Şu an bizim sütunlu cadde olarak adlandırdığımız alanda 5 nolu sondajımızdayız. Biz buranın sütunlu cadde olabileceğini düşünüyorduk ama yaptığımız kazılarda bu alanda geçmiş yıllarda ve bu yıl çok sayıda insan iskeletine rastladık. Bu yılki kazılarda ise burada direkt toprağa gömü şeklinde 4 adet bireye rastladık. Ama bizim için ilginç olanı ise Anemurium Antik Kentinin nekropol alanı olmamakla birlikte burada çok fazla sayıda insan iskeletiyle karşılaşılması" dedi.
İLGİNÇ OLANI BEBEĞİN KIRIK BİR TİCARİ AMFORANIN İÇİNDE OLMASI
Defnedilen bebeğin kırık bir ticari amfora içinde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tekocak, "Bizim için ilginç olanı bölgede bu duruma ilk defa rastlamış olmamız ve büyük ihtimalle yeni doğan bir bebeğin çok yaşamadan öldüğü ve bedeninin bir ticari amforanın içerisine gömülmüş olması. Yani mezarlara armağan olarak bırakılan ve antik çağda ticarette kullanılan bir amforanın Anemurium Antik Kenti’nde ilk kez bir bebeğe mezar olmuş ve ona yataklık yapıyor. Yetişkin bireyler çok özensiz bir şekilde direkt toprağa gömülmüşler. Ama bebek için çok özel bir alan oluşturmuş. Antik çağda her zaman bebek ve çocuklar ayrı bir ilgi görür. Hala gönümüzde de geçerli olan çocuğa sevgi ve onu kucaklamak bir şekilde ölü dünyasında da devam ediyor” diye konuştu.
“LİTERATÜRDE BİLİNMEYEN BİR KİLİSE YAPISI OLABİLİR”
İlginç bir veri ile karşı karşıya kaldıklarına değinen Tekocak, "Burada sütunlu caddeyi beklerken adeta bir mezarlık alanıyla şimdilik karşılaşmış olmamız bizi farklı projeleri düşünmemize itiyor. Tabi ki kazı devam ettikçe çok daha farklı sonuçlarla karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Belki burada literatürde bilinmeyen bir kilise yapısı vardı ve bahçesine bu gömüler mi yapılmıştı. Ama şu bir gerçek ki burada 12 ay çalışmalarımız devam ettiği için, her gün yeni bir veriyle karşılaşmaya talibiz açıkçası. Biz geçen yıl nekropol alanında yer alan tek bir yeraltı oda mezarında 8 bireyi tespit etmiştik. Bu sene şu an içinde bulunduğumuz sondajda ise 7 birey saptadık. Bir başka ifadeyle burada 5 tanesi yetişkin, biri bebek, bir diğeri de çocuk olmak üzere 7 insan iskeleti ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki kentin nekropol alanında yer alan Roma Dönemi’ne ait tonozlu mezarlarda bugüne kadar böylesi bir durumla karşılaşmadık. Zaten antik çağda bu mezarlar ya soyulmuş ya da boşaltılmış olmalı. Biz Anemurium antik kendinde 2018 yılından bu yana hemen hemen her yıl açtığımız mezarlarda ya da kazılarda bu şekilde çok yoğun bir gömüyle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
İHA