KADIN

Besinlerin Doğal Zehirlerine Dikkat

Doğal yollarla oluşan zehirler doğanın bitkilere bahşettiği mücadele şansıdır.

Besinlerin Doğal Zehirlerine Dikkat

Sue Gilbert, Beslenme Uzmanı

Tarım ilaçlarından önce bitkiler böcekler ve hastalıklara karşı sadece doğal korunma mekanizmalarına sahiplerdi. Doğal yollarla oluşan zehirler doğanın bitkilere bahşettiği mücadele şansıdır.

Çoğu zaman insan yapımı böcek ilaçlarına o kadar çok eğiliriz ki doğal olarak oluşan zehirlerin çok daha fazla miktarda bulunabileceğini unuturuz. İnsan yapımı böcek ilaçları gibi, bu doğal kimyasalların bir kısmı da çok fazla tüketildiğinde kansere, doğum problemlerine ya da tümörlere yol açabilir. Genelde yapmaya çalıştığımız gibi mantıklı miktarlarda tüketildiğinde vücdumuzun doğal korunma mekanizmaları onları parçalayarak zararsız hale getirir, ama gerçeklerden haberdar olmak faydalıdır.

Sıklıkla bulunan bazı doğal böcek ilaçları ve diğer zehirler:

Solanine:
Ekilen patatesler ışığa maruz kaldığında yüzeyleri klorofil üretimiyle yeşile döner. Yeşillenme solanine oluşumuyla birarada gerçekleşir, solanine yüksek miktarlarda bulunduğunda zehirlidir. Özellikle hemen kabuk altında yoğun miktarda bulunur, bu nedenle kabuklarını kalın biçimde soymak toksinlerden kurtulmaya yardımcı olacaktır. Buharda ya da suda haşlayarak pişirmek solanine miktarını %40 kadar azaltır. Solanine mide rahatsızlıklarına ve solunum problemlerine yol açmaktadır. Vücut solanine’i solanidine denen bir zehire çevirir, bu durum laboratuar hayvanlarında düşüklere yol açmıştır. Hamile kadınlar (veya hamile kalmayı umanlar) patateslerdeki tüm yeşil bölgeleri temizlediklerinden emin olmalıdırlar.

Glucosinolates:
Goitrogenler (glucosinolates) tiroid bezlerinin iyot alımını engeller. Kabak, karnıbahar, brüksel lahanası, brokkoli, kale, kohlrabi, şalgam, turp, hardal ve rutabaga gibi birçok popüler sebzede bulunmaktadır. Aynı kimyasalın bitkilerin kanser karşıtı etkisinden sorumlu olan fitokimyasal olduğu da düşünülmektedir. Dolayısıyla onları çokça yeme iştahımız sırasında engellenemez geçici tiroid problemleri yaratıyoruz. Ancak bu durum sadece bu sebzelerin büyük miktarlarda çiğ olarak tüketildiği örneklerde kanıtlanabildi.
Mikotoksinler:
Mikotoksinler en güçlü doğal toksinler ve en ciddi insan sağlığı risklerini barındırıyorlar. Yüksek sıcaklık ve nemli ortamda tutulan yiyecekleri ele geçiren bir mantardan –özellike tahılları ve yemişleri-- ürüyorlar. Kansere ve siroza yol açtıkları gibi bağışıklık sistemini de etkisiz kılabiliyorlar. Böyle bir zehirlenmeyle karşılaşmamak için fıstık ezmenizi ve mısır gevreğinizi bilinen üreticilerden alın. Örneğin, saklama koşulları şüpheli olan marketlerden fıstık ezmesi satın almayın.
Nitratlar:
Nitratların kanserojen oldukları sanılmıyor, ama midede nitrat ve nitrit bileşimiyle oluşan nitrosaminler hayvanlarda kanserojendir. Nitratlar yiyeceklere ilave edilir (etin salamurası için kullanılır) ama doğal olarak ıspanak, kereviz, pancar, turp ve reventte de bulunur. Düşük mide asitleri yüzünden fazla nitrat alan bebeklerde, nitritin hemoglobinde oksijenin yerine geçtiği methemaglobinemi hastalığı görülebilir Dolayısıyla 4 aylıktan küçük bebekler asla bu yiyeceklerle beslenmemelidir.

Doğal toksinleri tüketmenin yarattığı riskler oldukça geniş bir konudur ve hakkında henüz yeterince bilimsel çalışma yapılmamıştır. Ancak herhangi bir çeşit yiyecekten anormal miktarlarda tüketmediğimiz sürece, kaygı duymayı gerektirecek bir şey görünmüyor. Zira insanlar yüzyıllardır çok az ters etkiyle karşılaşarak bunları tüketmektedirler.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler