Bersay İletişim Enstitüsü’nde düzenlenen "Geleceği Tasarlamak" konferanslarının bu haftaki konuğu ünlü şef Mehmet Gürs oldu. Gürs, “Yerel Küreseli Kapsadığında” başlıklı konuşmasında konuklara, son 50-60 yılda değişen yeme alışkanlıklarını ve bu alışkanlıkların doğurduğu tehlikeli sonuçları çarpıcı örneklerle anlattı.
Öncelikle çocuklarda ve gençlerde görülen yeme bozukluklarına değinen Gürs, şeker hastalığının bir yetişkin hastalığı olmaktan çıktığını ve hastalığın son 10 yılda genç yetişkinlerde görülme oranının 10 kat arttığını açıkladı.
Gürs, “Ölçülebilen insanlık tarihinde ilk defa bir nesil bir önceki nesilden daha kısa yaşayacak. Şeker hastalığı gibi Amerika’dan başlayarak yayılan obezite de çağımızın büyük tehlikesi. İstatistikler gösteriyor ki, 2000’li yıllarda doğan her 3 çocuktan biri şeker hastası olacak. Son 50-60 yılda yemeklerin sanayileşmesi ve işlenmiş gıda tüketiminin yaygınlaşması bunun en büyük nedeni” diye konuştu.
Mehmet Gürs, konuşmasında yemek yemenin binlerce yıldır süregeldiği şekilde devam etmesinin büyük önem taşıdığını, geleneksel yemek alışkanlıklarından vazgeçilmemesi gerektiğini vurguladı.
"Az seyahat eden ve bozulabilen yiyecek tüketin"
Mehmet Gürs, satın alınan ürünlerin ambalajlarındaki, ürün içeriğine dair bilgilerin çok küçük yazılmış olsalar da mutlaka okunması gerektiğini belirterek, katılımcılara büyüteçler dağıttı.
Tüm olumsuzluklara rağmen son dönemde sağlıklı ve işlenmemiş, organik ürün tüketimi bilincinin de yayılmaya başladığını söyleyen Gürs, “Genel durum ne kadar moral bozucu görünse de dünyada ve Türkiye’de olumlu birçok gelişme var. Organik ürün pazarı her yıl yüzde 20 büyüyor. Artık bu ürünlere ulaşmak da kolaylaştı. Sadece organik olmasından öte sizden daha az seyahat eden ve bozulabilen ürünler almanız dahi önemli bir ilerleme olacaktır” dedi.
Kendi işletmelerinde de bu anlayışa önem gösterdiklerini ifade eden Gürs, ekibiyle birlikte tüm Türkiye’nin gıda haritasını çıkardıklarını bildirdi. Bunu daha sonra yayınlayacaklarının bilgisini de veren Gürs şöyle konuştu: “Yerel tarımın rönesansını yaşıyoruz aslında. Yerel ürün kullanma ve doğru ürün artık çok daha değerli. İşte bu nedenle de yerel küreseli kapsamaya başladı."