KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Eğlence tarihini baştan yazan Maksim Gazinosu ve Kadınlar Matinesi

    Türkiye'nin eğlence anlayışını değiştirmiş, sahnesinin tozundan yutanın star olduğu Maksim Gazinosu'nun tarihinde neler oldu? Kadınlar matinesinin yüzleri güldürdüğü efsanevi zamanlardan...

    Artık farkında bile değiliz...

    Taksim'in merkezi... Belki de çoğumuzun her gün yürüyüp gittiği sokak. İşte orada duran sarı bina, aslında bir efsane. Orası, Maksim Gazinosu...

    Büyük Maksim, eğlenmenin kitabını baştan yazıyor.

    Eğlence, sadece mutlu eden bir olaydan daha fazlasıydı o zamanlar. İçinde acıların, hikayelerin, tutkuların, sevinçlerin olduğu kocaman bir kelime. Maksim Gazinosu da işte bütün bu kelimelerin başladığı yerdi.

    Siyah Rus'un bilinmeyen hikayesi, Maksim'im doğuşu!

    Frederick Bruce Thomas.... Amerika topraklarında köle olarak yetişmiş bir çocuk.... İleride Çarlık Rusyası'nda bir barın sahibi olacak. Thomas, o zamanlarda ayrımcılığın daha az olduğu Rusya'ya yerleştikten sonra garson olarak hayatını sürdürmeye başlıyor. Garsonluk döneminde seçkin müşterilerden kazandığı paralarla kendi işini kurmaya karar veriyor. Maxim isimli mekanı hem Rusya'da hem de Avrupa'da dönemin en ünlü gece kulüplerinden biri oluyor. İşte bizim Maksim'in hikayesi de o gece kulüplerinden sonra başlıyor.

    Thomas'ın rahatı pek de yerinde değildi...

    O dönemde siyaset oldukça karışık. Rusya'da özellikle Bolşevik hareketinin başlamasıyla bir anda devrimcilerin hedefi haline gelen Thomas, çareyi İstanbul'a kaçmakta buluyor. İstanbul, adeta onun kurtarıcısı haline geliyor. Burada da zorluklar yaşayan Thomas, yılmıyor ve Şişli'de o döneme damgasını vuracak, dansçıları Rusya'dan getirilecek yeni bir mekan kuruyor.

    Her şey Şişli'de Stella'yla başlıyor... Sonra Maksim..

    Rusya'dan gelen dansçılarla birden İstanbul'un gözde mekanı haline gelen Stella, Maksim'in küçüğü olarak doğuyor. Sonra ise 'Habeş Orkestrası' olarak bilinen siyahi caz gruplarının sahne aldığı mekana göz koyan Thomas, Maksim'i açıyor. Çünkü o dönemde İstanbul sosyetesinin daha büyük bir mekanda eğlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

    Maksim, Thomas'ın yokluğunda dayanamıyor.

    Fakat bir süre sonra Thomas'ın 1928'de hayatını kaybetmesi üzerine Maksim çöküşe geçiyor. Caz müziğin merkezi haline gelen Maksim, neredeyse bir batakhaneye dönüşüyor. Ve 1950'lere kadar sessizliğe gömülüyor.

    Maksim'in yeniden doğuşunun tek kahramanı: Gazinocular Kralı Fahrettin

    1959 yılında ise ortaya daha sonra kral olarak anılacak Fahrettin çıkıyor. Maksim'i satın alan Fahrettin, her şeyi baştan yaratıyor. Yeni bir eğlence anlayışı için yepyeni bir dekor ve konsept çıkarıyor.

    2 yıllık hazırlığın sonunda 28 Ekim 1961'de Maksim Gazinosu kapılarını açıyor.

    Maksim açıldığı ilk gündne itibaren öyle popüler oluyor ki sanatçılar sahne almak için kapısında sıra oluyor. Şöhreti İstanbul sınırlarının dışına çıkıp Türkiye'yi etkisi altına alıyor. Gazino kültürü, kitlelere yayılmaya başlıyor.

    Maksim artık bir marka... Şubeleri açılıyor ve ardından özel programlar başlıyor: Kadınlar Matinesi

    Fahrettin Aslan nam-ı değer Gazinocular Kralı, Taksim'deki Maksim'e "Büyük Maksim" ismini veriyor. Ardından; Caddebostan, Bebek ve Taşlık'ta şubeler açarak İstanbul'u adeta bir gazinolar şehrine çeviriyor. Bu dönemde bu kadar meşhur olmasının en önemli sebebi, asla bir arada sahne almaz denen sanatçıları bir araya getirmesi...

    Dolmalar, börekler, göbek atmalar ve İbo'yla bir fotoğraf...

    60'lı yıllarda başlayan kadınlar matinesi, bugün hala farklı şekillerde varlığını sürdürüyor. Kadın kadına eğlenmek gibisi yok. Saçlar yapılıyor, en süslü kıyafetler giyiliyor, en güzel börekler açılıyor, soluğu gazinolarda alıyor kadınlar.

    ‘‘Salonu dolduran yüzlerce kadın hep birlikte müziğe tempo tutuyor. Masaların üstünde tabaklar ve dizi dizi su şişeleri. Tabakların içi yemeğin üstüne yenen kabak çekirdeğinin kabuklarıyla tepeleme dolu. Masaların arasında çocuklar koşturuyor, bazıları da yanyana getirilen iki iskemleden oluşan yataklarında uslu uslu uyuyor.’’ Muhabir Ayşe Çakıcı, 1982 yılında böyle nakletmiş gazetesi Milliyet'e Kadınlar Matinesi’ni.

    Kadınlar Matinesi nereden çıktı diyenlere Sevim Çağlayan demek lazım...

    Arşiv kayıtlarına göre ilk Kadınlar Matinesi'ni ses sanatçısı Sevim Çağlayan 1960 yılında başlatmış. Kocasının ‘‘Akşamları programa pek hanımlar gelmiyor, sen sadece kadınlar için ayrı bir program yapsan’’ tavsiyesi üzerine çalıştığı gazinonun müdürüne Kadınlar Matinesi'ni teklif etmiş. Müdür derhal kabul etmiş ve hemen hazırlıklara başlanmış. ‘‘Sabah gazinonun önüne bir geldik ki kapının önü ana baba günü. Bu ilgi her hafta aynı şekilde sürüyordu. Fakat zamanın emniyet müdürü 'Böyle harem-selamlık gibi ayrım olur mu?' diyerek programı kesmemizi istedi. Ancak yasal yollardan haklı olduğumuzu kanıtladığımız için ara vermeden Kadınlar Matinesi'ne devam ettik’’ diyor Sevim Hanım o günler için.

    Noldu da bu gazinolar, kadınlar matineleri yok oldu derseniz... Cevap: Televizyon

    Türkiye'nin hem siyasi hem kültürel atmosferi, gazino kültürünü neredeyse yok etmiş durumda. Maksim önce 1980'lerde ışıltısını kaybetse de 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 80'lerde gazinolar önemli bir sosyalleşme alanı olarak tekrar güçlendi. Ancak televizyon kültürünün ortaya çıkıp insanların sanatçıları televizyondan izlemeyi tercih etmesiyle, gazino kültürü 1990'larda tamamen çöktü. Bugün Maksim Gazinosu'nun görüntüsü ise bir harabeden farksız. Büyük Maksim artık bir otopark.....


    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler