Antalya'da, giyim mağazasında reyon yöneticisi olarak çalışan Aykut Çakal'ın İstanbul'da yaşayan ailesi, geçen yıl 23 Kasım gecesinden sonra kendisinden haber alamayınca durumu polise bildirdi. Tüm aramalara rağmen Aykut Çakal'ın izine rastlanmazken, aile, oğullarının kaybolmasının ardından 2008 model otomobilinin Muratpaşa ilçesindeki bir galeriye satıldığını, satış işlemini gerçekleştiren kişinin de arkadaşı Muhammet Karataş olduğunu öne sürdü. Karataş'ın, satış işlemleri sırasında da Aykut Çakal'a benzeyen Suriyeli Mohammad Ghazı Jasem'i aracın sahibiymiş gibi yanında getirdiği iddia edildi.
TOPRAĞA GÖMÜLÜ CESEDİ BULUNDU
Çalışmalarını bu yönde genişleten polis, Aykut Çakal'a benzeyen Mohammad Ghazı Jasem'e ulaştı. Gözaltına alınan Jasem, Aykut Çakal'ı otomobilini satıp parasını almak için Muhammet Karataş ile boğarak öldürdüklerini, cesedini de Varsak bölgesindeki ormanlık alana gömdüklerini itiraf etti. Jasem'in belirttiği alanda arama yapan polis, Aykut Çakal'ın el ve ayakları bağlı cesedini, toprağa gömülü buldu. Ekipler tarafından çıkartılan Çakal'ın cansız bedeni, otopsinin ardından toprağa verilmek üzere İstanbul'a gönderildi. Şüphelilerin Aykut Çakal'a ait otomobili 83 bin liraya sattıkları saptandı. Bulunan otomobile el konuldu. Gözaltına alınan Jasem, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı adliyede 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
POLİSLERE SALDIRININ FAİLİ
Isparta, İzmir ve Hatay'a gittiği belirlenen diğer şüpheli Muhammet Karataş'ın, 3 Aralık'ta Kahramanmaraş'taki bir otelde olduğu ihbarı alındı. Otele kendisini gözaltına almaya gelen 1 polis memurunu tabancayla şehit edip, 1 polisi de yaraladıktan sonra kaçan Muhammet Karataş, birkaç saat sonra kent merkezindeki bir av bayisine giderek mermi istedi. İhbar üzerine polis ekipleri de adrese geldi. Kaçmaya çalışan Muhammet Karataş, 'dur' ihtarına uymayınca ateş açıldı. Yaralanıp hastanede ameliyata alınan Karataş, yaşamını yitirdi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPSİ İSTENDİ
Mohammad Ghazı Jasem hakkında, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis' istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, cinayetin detaylarına yer verildi. Mohammad Ghazı Jasem ile ölen Muhammet Karataş'ın aynı iş yerinde bir müddet çalışmaları nedeniyle arkadaş oldukları belirtilen iddianamede, Karataş'ın aynı zamanda maktul Aykut Çakal'ın da çok yakın arkadaşı olduğuna dikkat çekildi.
"CİNAYET SONRASI KİMLİĞİ ALIP OTOMOBİLİ SATTI"
Karataş'ın, Aykut Çakal'ı öldürüp aracını satmayı teklif ettiği, Mohammad Ghazı Jasem'in de bu teklifi kabul ettiğine vurgu yapılan iddianamede, şöyle denildi:
"Mohammad Ghazı Jasem, maktul Aykut Çakal'a fiziksel olarak benzemektedir. İki şüpheli maktulü öldürmek için fikir birliğine varmıştır. Nitekim, 23 Kasım 2020 tarihinde saat 21.30 sularında maktulün evinde buluşmuşlardır. Önceden yaptıkları plan gereğince maktulü iple boğan Karataş ve Jasem, cesedi koli bandı ile bağladıktan sonra gece yarısı götürüp gömmüştür. Ertesi gün maktulün kimliğini alan ve kıyafetlerini giyen Mohammad Ghazı Jasem, Muhammet Karataş ile birlikte notere giderek Aykut Çakal'ın 34 CBD 909 plakalı otomobilini 83 bin TL'ye satmışlardır. Ayrıca, Mohammad Ghazı Jasem maktulün cep telefonunu da satmıştır. Mohammad Ghazı Jasem ile Muhammet Karataş eylemlerini planlayarak yapmıştır. Şüpheli Jasem'in bir suçun işlenmesini gizleyerek nitelikli öldürme ve nitelikli yağma suçunu işlediği anlaşılmıştır."
MAHKEMEDE SUÇLAMAYI REDDETTİ
Tutuklu sanık Mohammad Ghazı Jasem, Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Jasem duruşmaya bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile katılırken, ölen Aykut Çakal'ın yakınları ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Savunmasında, iddianamedeki ifadesinin polis zorlaması ile alındığını öne süren Mohammad Ghazı Jasem, şöyle konuştu:
"Muhammet Karataş ile inşaatlarda tanıştım. Karataş, Isparta'da tavuk çiftliği olduğunu, orada çalışabileceğimi söyledi. Birlikte Isparta'ya gidecektik. Olay günü saat 20.00 sıralarında çocuklarımı ağabeyimin evine bıraktım. 23.00 sıralarında Muhammet Karataş'ın dediği saatte otogara gittim. Muhammet Karataş beni telefonla arayarak, evine gidip eşyaları toplamasına yardım etmemi istedi. Verdiği adrese gittim. Muhammet beni binanın önünde karşıladı ve üçüncü kattaki daireye çıktık. Kapı açıktı. İçeri girdiğimizde salonda kanepenin üzerinde maktulün elleri ve ayakları iple bağlanmış, çıplak vaziyetteki cesedini gördüm. Zaten eve girerken evin içerisinde tuhaf bir koku vardı. Maktulü öyle görünce korktum ve titremeye başladım. Muhammet bana, maktulün kendisi ile cinsel ilişkiye girmek istediğini ve bu yüzden onu iple boğarak öldürdüğünü söyledi. Maktulün boynunda da ip olduğunu gördüm. Muhammet'in elinde bıçak vardı. Evdeki eşyaları çantaya doldururken kendisine yardımcı olmamı istedi. Beni, 'Ceset birken, iki olmasın' diyerek tehdit etti. Korktuğum için yardım etmek zorunda kaldım. Maktulü evdeki bir battaniyeye sardık. Birlikte maktule ait arabanın arka koltuğuna koyduk. Aracı Muhammet kullandı. Muhammet benim evimin bahçesinde kürek ve bel olduğunu biliyordu. Onları aldım. Korkudan sesimi çıkaramadım. Polise haber veremedim. Cesedi Varsak'ta ormanlık alana gömdük. Ertesi gün maktule ait arabayı, yine onun arabadaki ceketini giyerek, birçok galerici gezdikten sonra sattık. Galericilerle görüşmeleri Muhammet yaptı. Arabayı 83 bin TL'ye, cep telefonunu da 2 bin 700 TL'ye sattık. Muhammet bana arabadan 3 bin TL, cepten de 200 TL verdi. Isparta'ya ailesinin yanına gideceğini söyledikten sonra bir daha görüşmedik. Bahsettiğim eylemleri de Muhammet'in tehdidi nedeniyle gerçekleştirdim."
AVUKAT YÜCEL: SANIK CANİCE ADAM ÖLDÜRMÜŞTÜR
Şikayetçi avukatı Umut Yücel ise sanığın savunmalarını kabul etmediklerini belirterek, "Sanığın beyanları çelişkilidir. Gerçeği yansıtmamaktadır. Tamamen suçtan kurtulmaya yöneliktir. Sanık aracın satışı sırasında maktulün elbiselerini giymiştir. Maktulün hesabından sanığın hesabına para havalesi yapıldığı tespit edilmiştir. Bu da sanığın maktulü daha önce tanıdığını göstermektedir. Sanığın canice adam öldürme suçundan cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Sanığın tutukluluğunun devamına karar verilen duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
(DHA)