Erdoğan Prag'a hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı'nda açıklamalar yaptı. İmralı'ya ikinci heyet gideceği tartışmalarını değerlendiren Erdoğan şunları söyledi:
Hedeflerle gelinen durumu karıştırmak yanlış olabilir. Hedefleri başından beri açıkladım açıklıyorum. Silahlar bırakılmadan bölücü terör örgütüyle mücadeleyi kesmemiz söz konusu değil. Siyasi uzantılarıyla da müzakereleri yapabileceğimizi hep söyledim. İmralı’nın vermiş olduğu mesajların çok önemli olduğunu istihbarat örgütümüzün bize aktardığı mesajlar çerçevesinde öğreniyoruz.
Bunu yanında Kandil’in Avrupa’nın ve siyasi uzantılarının verdiği mesajlar var. Tüm bunların çerçevesinde silahlar bırakılacak olursa, ülkemizi terk etmeleri halinde her türlü, geçmişte yapılanın aksine güvenlik içinde bu ülkeyi terk etmelerine imkan hazırlarız.
Bizim güvenlik güçlerimiz operasyon meraklısı değildir. Ancak terörle mücadelede onların asli görevi güvenliği huzuru sağlamaktır. Bunu ,için operasyon yapılması gerekiyorsa o zaman operasyon yapar. Bunu dışında ne polisimizin ne de askerimizin operasyon yapma merakı vardır. Dertsiz başını neden derde soksun.
Yen bir heyetin adaya gitmesi konusunda vermiş bir söz yoktur. Bizler bu çözüm sürecini sağlıklı işletebilmek için Adalet Bakanlığımız izni verdi. İkinci olarak bu tespiti Adalet Bakanımız yapar. Bu ne zaman olur, o da yine adalet bakanlığımızın şahsıma sunacağı tekliften sonra o takvimi belirleriz.
**‘GÜÇLENDİRİLMİŞ YEREL YÖNETİMLER’ ÖNERİSİ**
Güçlendirilmiş yerel yönetimler ifadesini doğru bulmuyorum. Şu anda Türkiye’deki yerel yönetimler hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlüdür. Ama bunların yakaladıkları bu imkanı farklı yerlere kanalize etmek isteyenler var. Bu KCK operasyonlarında bunu gördük. Belediyeyle yakından uzaktan alakası olmayan tipler belediyeyi adeta perde gerisinden yönetmektedirler.
Gönderdiğimiz paraları eser olarak görmemiz lazım. Bu görülmezse devletin üst kurumları denetleyecektir. Yargı bize karışmasın deniyor. Böyle bir şey mümkün değil. Bu yönetimlerde bu hukuk kurallarına uyacaktır. Uymazlarsa bedelini ödeyeceklerdir. Ret, inkar ve asimilasyon politikaları ayağımızın altındandır. Kimse Kürt kardeşimin kimliğini inkar demez. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Terör sorunu vardır ve benim Kürt kardeşimin sorunu vardır.
**SÜRECİN SÜRESİ NEDİR?**
Bu sürecin süresini kimse bilemez. Biz kimseyle anlaşma mamasına oturmuyoruz. İsrail’i bir şımarık oğlan şeklinde yetiştirip besleyenler ondan her şeyi beklerler.
**İSRAİL’İN HAVA SALDIRISI**
İsrail’in bu Suriye’ye ilk müdahalesi değil. Geçmişte daha önce bu sorunların çözümü için arabulucu da olduk. Olmert’le resmi konutumuzda 5 saat görüştük. Olay geldi bir kelimeye tıkandı kaldı. Beşar Esad’la o zamanlar görüşüyoruz. Cuma günü biz bütçe görüşmelerinde iken bakıyoruz İsrail Gazze’ye saldırı başlatıyor. İsrail bu… İsrail, tarihin affetmeyeceği bir devlet yapısına devlet terörü estiren bir yapıya sahiptir.
**İRA’IN TAVRINA TEPKİ**
İran şu ana kadar Suriye’ye yönelik takındığı tavrı kontrol etmelidir. İran’ın şu ana kadar takındığı tavrı doğru bulmuyoruz. İran tavrını gözden geçirmelidir. Bizim İsrail’in yaptığı hava sahası ihlalini makul karşılamamız mümkün değildir. İran’ın tavrı farklı olsaydı İsrail ile Suriye arasında böyle bir durum olmayabilirdi. Bunları gördükçe ileride daha kötü durumlar yaşanmasından endişe ediyorum.
**DHKP-C OPERASYONLARI**
Güvenlik güçlerimizle bu operasyonlar sürecektir. Demir kapılar mı var. Onları kesip gireceğiz bunların üzerine oyunun kurallarına göre gideceğiz.
**ŞANGHAY ÖNERİSİ ve AB TARTIŞMALARI**
Türkiye’de bunu anlamayanlar da var. Şanghay beşlisi AB’nin alternatifi değildir. Birinden çıkıp birine girmek zorunda değilsin. Çıkabilirsin de. Bu örgüt sadece güvenlik amacıyla kurulmuş değildir. Ekonomik birliği de kuruyorlar. Biz şu anda Şanghay beşlisinde diyalog ortağıyız. 50 yıl AB kapısında bekletilen bir ülke sonunda bir karar vermek durumunda olmaz mı. Bunu hiçbir ülkeye uygulamamıştır. Böyle bir uygulamayı Türkiye’ye karşı yapıyorlar.
Yapacaksan yap yapmayacaksan açıkça söyle. Yakında bir Brüksel ziyaretimiz olacak. Orada da açıkça konuşacağız. Yapacaksan yap yapmayacaksan açıkça söyle. Bakın İngiltere ne yaptı. 2015’te seçimi kazanırsam AB üyeliğimi referanduma götüreceğiz diyor.
**"ALMANYA TUTUŞTU"**
Bakın tutuştu Almanya hemen ‘İngiltere bunu nasıl böyle yapar’ diyor. Şanghay beşlisini olduğu ülkelerde demokrasi yok deniyor. AB’deki ülkelerde şu andaki demokrasiye bir günde gelinmedi. Ruanda’yı, Cezayir’i unutmayın. Romanları AB üyesi ülkelerde neden tehcire mecbur ettiler? Aynı şekilde zencilere, Müslümanlara yaptılar. İslamafobia hangi insan haklarına sığıyor. Ben inanıyorum ki Şanghay beşlisi de bu demokratikleşme sürecini çok daha iyi bir konuma getireceklerdir.
BİZE ULAŞIN
