Tüm değerlendirmeler sonrasında kadına ait tanılar şöyle sıralanabilir:
Fallop tüplerine ait nedenler
Yumurtlama problemleri
Serviks (rahim ağzı) problemleri
Rahim faktörü
Karın iç zarı ile ilgili problemler
Yaş faktörü
Fallop Tüplerine Ait Nedenler
Gebelik oluşabilmesi için vajinaya (hazne) boşalan spermlerin rahim ağı, rahim içi ve tüplerden geçerek yumurtaya ulaşması gereklidir. Bu nedenle tüplerin açık olup olmadığının ve görevlerini yapabildiğinin gösterilmesi önemlidir. İnfertilile nedenlerinin yüzde 35'ini tüplere ait bozukluklar oluşturmaktadır. HSG tetkiki, tüplerdeki tıkanıklığı ve oluşmuş hasarı gösterebilir. HSG filminde herhangi bir bozukluk varsa doktorunuz tanısal laparoskopi önerebilir.
Tüpler kapalı, hasarlanmış ve yapışık bulunursa cerrahi olarak düzeltilebilir. Ancak operasyon ile sonuç alınamayacağı düşünülüyor ise tüp bebek (IVF) tedavide en iyi alternatiftir.
Yumurtlama problemleri
Düzensiz veya anormal yumurtlama, kısırlığı oluşturan nedenlerin yaklaşık yüzde 5-25'ini oluşturur. Normal koşullarda her ay, yumurtalıklardaki olgunlaşmamış yumurtalardan bir tanesi gelişip büyüyerek çatlar ve yumurtlama (ovulasyon) meydana gelir. Anovulasyon ise yumurtlamanın olmamasıdır. Adet düzensizliklerinin ve infertilitenin en önemli nedenidir. Bir kadında ovulasyonun olmadığı ya da adet görüyorsa bile ovulasyonsuz seyrettiğini gösterebilmek için aşağıdaki testler önerilmektedir:
Adet öncesi dönemde rahim içinden biyopsi yapılarak örnek alınması ve patolojik inceleme
USG ile ovulasyon takibi
Serumda progesteron hormon düzeyinin incelenmesi (adetin 19, 21, 23. günlerinde)
Bazal vücut ısısının izlenmesi
Servikal Pap-smear
Yumurtlama olmadığı saptanırsa ilaç tedavisi ile yumurtlama sağlanabilir. Ovulasyon ilaçları alan kadınların yüzde 80'inden çoğunda düzenli yumurtlama sağlanmaktadır. Tedavi edilecek başka bir sorun yoksa, vakaların yarısından fazlasında, ilk 6 uygulamada gebelik elde edilebilir.
Serviks Problemleri
İnfertilite oluşumunda serviksin durumu nadiren tek başına önemli bir neden oluşturur. Spermleri öldüren ya da hareketsiz hale getiren salgılar (antikorlar) servikal makusla, sperm yüzeyinde, seminal sıvıda veya her üçünde birden olabilir. Kadın ve erkekten elde edilen servikal mukus, sperm ve kan örnekleri bu antikorları saptamak amacı ile incelenir. Doktorunuzun size önereceği en basit tedavi yöntemi yıkanmış spermlerin rahim içine enjekte edildiği inseminasyon (aşılama) işlemidir. Üç veya daha fazla inseminasyon ile gebelik oluşmaz ise IVF veya mikroenjeksiyon gibi daha ileri tedavi yöntemlerine geçilebilir.
Rahim Faktörü
Histerosalpingografi rahim içi ve tüplerin durumunu göstermek açısından yararlıdır. Hastanın adetinin bitiminden sonraki l hafta içerisinde ve yumurtlamadan önce yapılır, ilaç rahim ağzından verilir ve rahmi doldurarak, tüplere doğru ilerler.
Rahimde yapışıklık, rahim boşluğunun durumu ve myom olup olmadığı incelenir. HSG çekilirken verilen radyoopak maddenin oluşturduğu basınç ile bazen tüplerde var olabilen mukus tıkaçları açılabilir. Bu nedenle HSG sonrası kendiliğinden gebelikler oluşabileceği konusunda uyarıda bulunmak gereklidir. HSG aracılığı ile saptanan anomalilerin kesinleşmesi veya tedavisi için histeroskopi yapılabilir.
Karın İç Zarını İlgilendiren Sorunlar
Peritoneal faktör, endometriozis veya peritoneal yapışıklıklar gibi üreme organlarının veya karın boşluğunun iç yüzeyini kaplayan zarın anomalileri ile ilgilidir. Laparoskopi. iç organların doktor tarafından görülebilmesine ve mümkünse tedavisine olanak sağlayan cerrahi bir işlemdir. Laparoskopi ile tanımlanan endometriozis, kadınların yüzde 35'inde tek başına infertilite nedenidir. infertil çiftlerin yaklaşık yüzde 5-10'unda tüm testler normal bulunmaktadır. Çiftlerin birçoğu infertilite nedenini ortaya çıkarabilmek amacı ile yoğun testlere maruz kalmışlardır. Ancak bilinen tüm araştırmalara rağmen kısırlığı oluşturan neden ortaya çıkarılamamış ise, izah edilemeyen infertiliteden bahsedilir.
İzah Edilemeyen İnfertilite ve Ender Görülen Faktörler
Açıklanamayan infertilite olgularında hastanın, çocuk sahibi olamama nedenlerini daha detaylı olarak araştıran reprodüktif immünoloji bölümüne sevk edilmesi gerekir. Bu bölümün yapacağı incelemeler sonucunda bulacağı sorunlara göre tedaviyi planlayacaktır. Verilen tedavi, çocuk sahibi olmak için uygulanan tedaviye paralel bir tedavi olacaktır. Bu tedaviler sonucunda düzenli ilişki ile bile çocuk sahibi olmanız mümkün olacaktır. Bunun dışında bu hastaların tedavisinde sınırlı başarılarla aşılama ve ovulasyon indüksiyonu uygulanır. Aşılama tedavisi ile deneme başına elde edilen gebelik oranı yüzde 10-15 civarındadır, ilk 3 denemeden sonra bu oran azalmaktadır. Bu nedenle 3'den fazla aşılama yapılması bazı özel durumlar dışında (çiftlerin istemi, kadın yaşının çok genç olması. vs) genellikle tercih edilmemektedir. Aşılama tedavileri başarısız olursa faktörler yeniden değerlendirilerek tüp bebek veya mikroenjeksiyon gibi diğer yardımcı üreme tekniklerine geçilebilir. Tüp bebek tedavisinin başarısı pek çok faktöre, özellikle de kadının yaş durumuna göre değişmektedir.
Yaş Faktörü
Normal koşullarda korunmayan bir çift için evliliğinin birinci yılında gebe kalma şansı yüzde 80, ikinci yılda yüzde 10, üçüncü yılda yüzde 1,2 ve dördüncü yılda yüzde 0,6'dır.
İlk adetin görülmesinden hemen sonraki yıllarda gebelik şansı fazla değildir. Çünkü cinsel olgunluk yaşının başlamasına kadar geçen sürede genellikle adetler düzenli olarak meydana gelmez ve yumurtlama olmaması bu dönemde sıktır. Kadında 40 yaşından sonra da gebelik olasılığı azalır. 43 yaş ve üzeri olgularda (43-45 yaş) adet düzeni çoğunlukla normal olduğu halde gebe kalma oranı yüzde 10'un altına düşer. Yumurtaların gelişmesi ve ovulasyon meydana gelse de, oluşan yumurtanın kolayca döllenebilmesi oldukça güçtür. Gebelik oluştuğunda da anne yaşının ileri olması nedeni ile bebekte kromozom anomalilerinin ve düşük riskinin arttığı da göz önüne alınmalıdır.
Dr. Osman Denizhan Özgün
Maya Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi, Ankara
Tel: 0312 448 22 21 - 0312 437 28 28 info@mayatupbebek.com