KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Makat fistülü hakkında bilinmeyenler

    Makat fistülü hakkında bilinmeyenler

    Makat fistülü hakkında bilinmeyenler

    Makat fistülü ne anlama gelir?

    İki vücut bölgesi arasında normalde olmaması gereken bir bağlantının (kanalın veya tünelin) oluşmasına fistül denir. Makat içindeki bağırsak bölümü (birincil ağız) ile deri arasında (ikincil ağız) normal dışı bir bağlantının oluşmasına ise makat fistülü veya tıbbi deyimi ile perianal fistül, anorektal fistül veya anal fistül adı verilir. Nerede ise olguların tümünde, geçmişte olan bir apse sonucunda oluşan makat fistülü, apsenin geliştiği salgı bezi ile apsenin boşaldığı cildi birbirine bağlayan tünel gibi küçük bir kanaldır.

    Makat fistülünün tarihçesi nasıldır?

    Makat fistülü sorununu ilk olarak, modern tıbbın atası olarak kabul edilen Hipokrat (MÖ 460 – 370) tanımlamıştır. Daha sonra İngiliz Cerrah John Arderne (1307-1390) makat fistülü tedavisinde fistülotomi ve seton girişimlerini tanımlamıştır. Tarihi bilgilere göre Fransa Kralı 14. Louis, makat fistülü nedeniyle ameliyat edilmiştir.

    Makat fistülü ne sıklıkta görülür?

    • Buda 1930-1939 yılları arasındaki dönemde, New York’taki hastanesine başvuran 77,372 hasta içinde, makat fistülü oranını % 0.69 olarak belirlemiştir. Benzer şekilde Sainio 1984 yılında Helsinki’de, 100.000 nüfusta makat fistülü rastlanma sıklığını 8.6 olarak belirlemiştir.
    • Cinsiyet: Makat fistülü, erkeklerde kadınlara oranla 2:1 ve 7:1 oranında sık olarak görülür.
    • Yaş: makat fistülü 20-60 yaş aralığında ve ortalama 40 yaş civarında görülür.

    Makat fistülü neden oluşur?

    Mide ve bağırsak sisteminin en son bölümünü oluşturan makat bölgesinin etrafında iki adet kas tabakası yer alır. Dış kas tabakası veya eksternal anal sfinkter dışkıyı tutma işlevini sağlayan çizgili veya istemli kas liflerinden oluşur. İç kas tabakası veya internal anal sfinkter ise, düz veya istemsiz kas liflerinden oluşur ve kişi bu lifleri kontrol edemez. Her iki kas lifinin gaz ve dışkı tutma (kontinens) üzerinde ciddi etkileri vardır. Makat kanalının deri ile birleştiği yere açılan anal kripta adı verilen kıl ve ter bezleri mevcuttur. Bu bezlerin görevi, makatın kayganlığını sağlamak ve dışkılama işlevini kolaylaştırmaktır. Bu bezler iltihaplanırsa (anal kriptit), bağırsak ile cilt arasında bir tünel gelişir ki buna fistül denir.

    Makat fistülünün belirtileri nelerdir?

    Makat fistülü gelişen hastalarda, sıklıkla kanlı veya sarı renkli, kokulu cerahat akıntısı gibi yakınmalar olur. Bu hastalarda genellikle ateş, halsizlik ve ağrı gibi yakınmalar olmaz.

    Makat fistülü gelişiminde, mevsimlerin etkisi var mıdır?

    Vasilevsky ve Gordon makat fistülünün mevsimlerle ilişkisini araştırdıklarında, Haziran ayı içinde en fazla başvuru olduğu ve Ağustos ile Eylül aylarında ise başvuruların en düşük seviyede olduğunu belirlemişlerdir. Ancak, bu gözlem kişilerin senelik tatil dönemlerine denk geldiği için de az olabilir.

    Makat fistülü gelişiminde, kişisel hijyenin etkisi var mıdır?

    Makat fistülü veya makat apsesi gelişmesinde, kişisel hijyen, taharetlenme veya makat bölgesi temizliğinin bir ilgisi olmadığı belirlenmiştir.

    Makat fistülü gelişiminde, dışkılama alışkanlıklarının etkisi var mıdır?

    Makat fistülü olan hastaların bazılarında kabızlık ve bazılarında da ishal mevcuttur. Bu nedenle, dışkılama alışkanlıkları veya bağırsak hareketleri arasında bir ilişki belirlenmemiştir.

    Makat fistülü’nün tanı ve tedavisi neden sorunludur?

    Yukarıda belirtilen tarihçeden de anlaşılabileceği gibi, 2,500 yıldan beri bilinmekte olan makat fistülü hastalığının tedavisi ameliyat sonrası nüks (% 2-10 oranında) veya tekrarlama oranlarının yüksek olması ve ameliyat sırasında dış makat kası (eksternal anal sfinkter) adı verilen dışkı tutma kasının yaralanma olasılığıdır ki, bu durum dışkı tutamama (% 0-20 oranında) ile sonuçlanır ve düzeltilebilmesi çok güç bir durumdur.

    Makat fistülleri nasıl sınıflandırılır?

    1976 yılında Parks tarafından tanımlanan makat fistülleri için sınıflama sistemi, günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Başlıca dört tipte makat fistülü vardır.

    1. İnter-sfinkterik fistül: % 45-70
      İç makat kası (internal anal sfinkter) ile dış makat kası (eksternal anal sfinkter) arasında yer alırlar.
    2. Trans-sfinkterik fistül: % 25-30
      Dış makat kasını (eksternal anal sfinkter) kat ederek iskio-rektal çukura açılır ve oradan da makat derisine (perine) uzanır.
    3. Supra-sfinkterik fistül: % 5-20
      Anal kripta adı verilen kıl ve ter bezlerinden çıkarak, makat kaslarının tamamını çevreledikten sonra iskio-rektal çukura açılır.

    4. Ekstra-sfinkterik fistül: % 1-5
      Makat kaslarını ve dışkı tutmada çok önemli yeri olan levator ani kasına (leğen kemiği tabanını saran kas) ve oradan da rektum adı verilen bağırsağa uzanırlar.

    Makat fistülü hangi hastalıklarla karışabilir?

    • Bartolin bezi apsesi
    • Yağ kisti
    • Kıl kökü iltihabı
    • Tüberküloz
    • Aktinomikoz
    • Kemik iltihabı
    • Makat kanseri
    • Rektum kanseri
    • Kıl dönmesi
    • Makatta kaşıntı
    • Crohn hastalığı
    • Proktit
    • Prostat iltihabı

    Makat fistülü’nün tanısı nasıl konulur?

    1. Endoskopi: Anoskopi ile sadece makat kanalı incelenebilir, yada rektoskopi, sigmoidoskopi veya kolonoskopi gibi daha detaylı incelemeler yapılarak özellikle tekrarlayan makat fistüllerinde altta yatan iltihabi bağırsak hastalığı (Crohn hastalığı) vb. varlığı araştırılır.
    2. Fistülografi: fistül ağzından ilaç vererek röntgen çekilir ve böylelikle fistülün uzunluğu, yerleşimi, dışkı tutma kası (dış makat kası veya eksternal anal sfinkter) ve leğen kemiğinin taban kasları ile ilişkisi anlaşılmaya çalışılır.
    3. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): makat kanalına (anal kanal) yönelik gerçekleştirilen ilaçlı (kontrastlı) manyetik rezonans görüntüleme ile fistülün makat kanalı içindeki seyrini, uzunluğunu, genişliğini, dışkı tutma kası (dış makat kası veya eksternal anal sfinkter) ve leğen kemiğinin taban kasları ile ilişkisini ortaya koymaya yarar.
    4. ERUS: endorektal ultrasonografi veya ERUS yada sadece makat kanalını inceleyen ultrasonografi (endoanal ultrasonografi - EAUS) ile fistül yolunun (traktus) seyri araştırılır. ERUS bir endokopist tarafından endoskop’un ucuna takılmış olan mini bir ultrason cihazı (miniprob) ile veya bir Radyoloji Uzmanı tarafınan rektal prob adı verilen ultrason ucu ile makattan girilerek yapılabilir. Buradaki mantık fistülün seyri sırasında dışkı tutma kası (dış makat kası, eksternal anal sfinkter) veya leğen kemiğinin taban kasları ile ilişkisini anlamak ve ameliyat öncesindeki planlamayı detaylı yaparak ameliyata hazırlanmaktır.

    Makatta fistül kansere yol açar mı?

    Nadiren makat fistülü hastalığı çok uzun yıllar (yaklaşık 8-10 yıldan fazla) devam ederse devamlı fistül olan bölgede oluşan tahribat sonucu nadiren makat kanseri (anal kanser, anüs kanseri) gelişebilir. Bu olgularda % 44 oranında kolloid kanser, % 34 oranında skuamöz kanser ve % 22 oranında adenokanser gelişir. Bundan dolayı oluşan şikayetler, öncelikle bir Genel Cerrahi Uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Dost tavsiyesi ile kullanılan ilaçlar veya doktor kontrolü dışında, eczanelerden gelişi güzel temin edilen ilaçlar zaman kaybına ve hastalığın ilerlemesine neden olabilir.

    Makat fistülünün tedavisini hangi mevsimde yaptırmak avantaj sağlayabilir?

    Makat fistülü ameliyatı sonrasında hekimler sıklıkla makat bölgesine pansuman amacı ile sıcak su içine oturma banyoları önerirler. Oturma banyosu küvet, leğen içinde yapılabilirken, bu amaçla geliştirilmiş gayet pratik klozet içine oturan özel plastik oturma küvetleri bulunmaktadır. Makat bölgesi tedavi ve ameliyatlarından sonra hastalara önerilen oturma banyosu yerine denizde tuzlu su ile banyo yapmak yara iyileşmesi açısından çok yararlıdır. Bu nedenle makat bölgesi ameliyatları sonrasında pratikte yaz aylarında uzun süre denizde kalmak, hem hasta konforu, hem de yara iyileşmesi açısından katkı sağlar.

    Görüş ve sorularınız için: drkorhantaviloglu@mynet.com

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler