KADIN

Okul Hayatında 4. Sınıf Dönemi

4. sınıf öğrencilerinin genel özellikleri ve gelişim süreci...

Okul Hayatında 4. Sınıf Dönemi

  1. sınıf, çocukluktan önergenliğe geçiş dönemidir. Kendilerinin daha çok farkına varırlar; çevrelerinde olup bitenlere daha fazla dikkat ederler. En önemlisi de bireysellik ve bağımsızlık gelişmeye başlar.

Birçok yönden bu çok güzel bir yaştır. 4. sınıf çocukları ne yetişkindir ne de her konuda size bağımlıdır. Kendi ihtiyaçlarının çoğunu karşılayabilirler, kendilerini oyalayabilirler, daha iyi bir dinleyicidirler, mantık yoluyla yargılama yapabilirler.

Bu yaş, velilerin kendilerini biraz geri çekip okulla daha az ilgilenmeye başlamaları için iyi bir dönemdir. Ancak yine de öğretmenlere göre ana-babanın okulda olanlarla ilgilenmeyi sürdürmesi, öğrencinin başarısına olumlu etki eder. Eve geldiğinde ne ödevi olduğunu sormak, ders kitaplarına göz atmak, bir sorun olduğunda öğretmene başvurmak, çocuğun kimlerle arkadaşlık ettiğini bilmek, televizyonda ne seyrettiğini veya ne okuduğunu bilmek gereklidir.

Bu yaştaki çocuklar çok enerjiktir; öğrenmeye istek duyarlar. Buna karşın otoriteyi, kuralları sıkça sorgularlar. Bir anne şöyle diyor: “Oğlum eskiden ondan bir şey istediğimde hemen kalkıp yapardı. Şimdi ise: “Önce bunu bitireyim, sonra...”; “Bunu yapmak zorunda değilim” gibi şeyler söylüyor. Sanki birden bire yetişkinlerin kuralları koyan kişiler olmadığına karar verdi.” Bazıları da her şeyi bildiklerini düşünürler, örneğin annelerinin yanlışını düzeltmeye bayılırlar,
evde bozulan bir şeyi tamir etmeye kalkarlar, her konuda fikirlerini söylemeden duramazlar. Aynı zamanda şikayet etmede üstlerine yoktur: “Bu haksızlık! Sofrayı hep ben topluyorum”, “Ödevimi evde unuttuysam bunun suçlusu ben değilim, sen benim banyo yapmam için ısrar ettin, ben de ödevimi çantama koymayı unutmuşum.” gibi sözleri onlardan sıkça duyarız. Bu yaşta hep haklı olduklarını, her şeyin en iyisini bildiklerini düşünürler. Yetişkinlerin de onlara uymasını beklerler.

4. sınıf çocuğu şu mesajı iletmeye çalışır: “Ben büyüyorum, bunu deneyimlememe fırsat tanıyın.”

Bu tür durumlarla karşılaştığınızda yapmanız gereken sakin kalmaktır. “ Bunu yapmak zorunda değilim” gibi şeyler söylediğinde aslında sizin nereye kadar izin vereceğinizi test etmek istiyordur. Bu durumda ona, istediğiniz şeyi yapmadığında bunun neyle sonuçlanacağını söyleyip ne yapacağına onun kendinin karar vermesini sağlamalısınız.

Çocuğunuza daha fazla otonomi vermeniz de size yardım edebilir. 4. sınıf çocuğu kendini yetişkin gibi görmeye başladığı için kendilerine saygı gösterilmesini beklerler. Özellikle fikirlerini ortaya koyabilme özgürlüğü ve dikkate alınmayı isterler. Bu nedenle onların güvenliklerini tehlikeye sokacak bir durum söz konusu değilse, 4. sınıf çocuğuna onları doğrudan etkileyecek karaları alırken kendi kararlarını vermelerine izin verin, örneğin; ne zaman ödev yapacak, okul için ne satın alınması gerek, ne giyecek vb. Son kararınızı vermeden önce bir şeyi neden yapmak istemediğini mutlaka dinleyin.

Çocuğunuza her zaman EVET demeniz gerekmez. İstediği eğer sizin için uygun değilse veya tehlikeliyse zaten HAYIR demeniz daha uygundur. Bazen o kadar ısrarcı olurlar ki o konuyu kapatmanın tek yolu sizin kararlı bir şekilde “Çünkü ben böyle olmasını istiyorum” demeniz olabilir.
Kontrolü yavaş yavaş ona vermeniz ile çocuğunuz çok şeyi öğrenecek, ama bu arada da bazı zorluklar çekecektir. Örneğin; çocuğunuz ödevini zamanında yapmadığında veya iyi çalışmadığı için düşük not aldığında öğretmene gidip siz konuşmayın. Bırakın düşük not almanın ve ödevini yapmamanın yaratacağı üzüntüye katlansın. Eğer geç saate kadar tv seyretmek istiyorsa bırakın seyretsin, ertesi gün kendini nasıl hissettiğini görsün. Bu yaş çocuğu sebep-sonuç
ilişkisini daha kolay kavrar ve yaşadıklarından çok şey öğrenir.

Arkadaşlar:
Bu yaştaki çocuklar arkadaşlarına hoş görünmeye çalışırlar. Örneğin; evde kendinden çok emin ve ısrarcı olan bir çocuk, okulda arkadaşlarının
arasında kabul görebilmek için çekingen davranabilir. Bu dönemde çocuklar birbirlerine isim takmaya, yazılı notlar alıp vermeye başlarlar.
Arkadaşlarının kendileri hakkında ne düşündüğüne, popüler olmaya çok önem verirler. Alay etme, dışlama-dışlanma çok sık görülür. Çocuklar arasında rekabet artar, uyum sağlama en önemli konu haline gelir.

Evde yardım:

  1. sınıf öğrencisi okula gelirken kendi başına hazırlanabilir, yemeğini hazırlayabilir, odasını toplayabilir, ödevlerini yapmayı kendi başına hatırlayabilir. Ev işlerine de yardım edebilir, elektrikli süpürgeyi kullanabilir, toz labilir, sofrayı kurabilir, alışverişe, çamaşır yıkanmasına, yemek yapmaya yardım edebilir.
    Ev işleriyle ilgili sorumluluk vermek için uygun bir dönemdir, çünkü evde sorumluluk sahibi olmak, okulda sorumluluğu geliştirir. Evde yaptıklarından şikayet ediyor olsalar da bu onları daha yeterlilik sahibi hissettirerek kendilerine güvenlerini arttırır. Şunu unutmamak gerekir: 4. sınıftaki çocuğunuzdan ne yapılacağı belirli olan ve onların becerebileceği işler istemelisiniz ki işi yaparken sürekli yönlendirmek, ne yapacağını söylemek zorunda kalmayın. Örneğin; “Hayır, önce tabakları koy” veya “ önce şuranın tozunu almalısın” yerine “Sofrayı toplayıp tabakları çalkalamanı ve bulaşık makinesine koymanı istiyorum”. Sonra odadan çıkıp çocuğunuzun bunları tek başına yapmasına olanak verin. Bitirdiğinde onu takdir edin.

MÜKEMMELLİK BEKLEMEYİN!

Hassasiyet:

  1. sınıftaki öğrenciler, okulda kimin neyi ne kadar yaptığının çok iyi farkındadırlar. Kimin ne düşündüğünü çok fazla önemserler. Eskiden “Ali 2 kraker yedi, ben 1” diye kızarlarken, şimdi “Ayşe herkese benim yalancı olduğumu söylemiş”, “Fatma ve Oya benim şımarık olduğumu söylüyor ve benimle oynamıyor” derler. Bir hata yaptıklarında arkadaşlarının gülmesi onları çok üzer. Özellikle okul başarısı konusunda çok hassastırlar. Özellikle zeki ama farklı öğrenen çocuklar bu seviyeye gelene kadar “farklı” olduklarını düşünmemiştir. Ancak 4. sınıfta birdenbire bunun farkına varırlar ve başarısızlık onları çok üzer.

Sosyalleşme:
Bu yaş çocuğu son derece sosyaldir, üzerinde konuşacak birşeyleri her zaman vardır. Hatta bazen onların dikkatini derse vermelerini sağlamak oldukça zor olabilir. Birbirlerinden hiç bıkmazlar. Bu nedenle sınıfta yapılan grup çalışmaları iyi sonuç verir.

Gelişim:
Çocukların bazısı bu yaşta hala çocuk gibi görünse de bazısı oldukça gelişir, hatta sütyen kullanan, regl olanlar da vardır. Eğer sizin çocuğunuz da hızlı gelişiyorsa ona vücudunda olacak fiziksel değişiklikler konusunda bilgi vermelisiniz.

  1. sınıf çocuğu kesinlikle diyet, aşırı spor yapmamalı, ağır kaldırmamalıdır. Maalesef günümüzde 9 yaşındaki çocuklar bile dış görünüşlerine aşırı önem veriyorlar. Bu nedenle onları olumsuz etkileyecek şakalardan kaçınılmalıdır. “Hey sıska kız” ya da “Duba gibi olmuşsun” gibi. Çocuğunuzun kilosu ve görünüşüyle ilgili kaygılarını ciddiye alıp ona diyet programı hazırlamak gibi şeylerden kaçının. 9 yaş vücudun şekillenmesiyle ilgili kaygılar için çok erken olsa da yeme bozukluklarının oluşması veya kendine güvenin düşmesi için erken değildir. Bunun için de çocuklarınızı ancak aktif olmaya, spor yapmaya ve sağlıklı beslenmeye yönlendirmelisiniz.

Değişim:
Yaşanan tüm bu değişimlerin hızı çocuğunuzun nerede yaşadığına, arkadaşlarının kim olduğuna, öğretmenine, televizyonda neleri izlediğine, kendinden büyük kardeşi olup olmadığına, kendi vücudunun büyüme hızına göre değişir. Bu nedenle onları birbiriyle karşılaştırmamak gerekir.
Bu yaş çocuğunun sınırlara hala ihtiyacı vardır. Saat kaçta yatılacak, arkadaşlarla ne kadar süre birlikte geçirilecek, televizyonda ne izlenecek gibi konularda anne-babalar kararlı olmalıdırlar. Yukarıda bahsedilen bu yaş çocuğuna inisiyatif kullanma hakkı verin öğüdü daha çok, seçenekler arasından seçim yapma şeklinde olabilir ama kural koyma hakkı her zaman anne babanındır. Hangi konuda iyi olduklarını sürekli duymaya; bir hata yaptıklarında, hayal kırıklığı
yaşadıklarında bunun normal olduğunu, öğrenmenin bir parçası olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler