Kırklareli’nin güzel ilçesi Lüleburgaz’da, belediye önemli bir karara imza atarak 2016 yılını ‘Kadın Yılı’ ilan etti.
Türkiye’de artan kadın cinayetleri ve şiddete dikkat çekmek, Lüleburgaz’ı kadınlar için yaşanılabilir bir yer haline getirmek için başlatılmış bu proje.
‘Kadın Yılı’ kapsamında da, kentin farklı bölgelerinden, farklı meslek gruplarından 8 kadın bir araya gelerek Kadın Davul Ritim Grubu’nu oluşturmuş.
Erkeklere özgü bir enstrüman olarak bilinen davulun “kadınların her işin altından kalkabileceğini göstermek amacıyla” özellikle seçildiğini söylüyor kadınlar.
2016 yılında birçok gösteri yapan ve şehir meydanında da performans sergileyen Kadın Davul Ritim Grubu, ilk etapta dinleyenleri şaşırtmış.
Ancak Lüleburgazlılar Kadın Davul ve Ritim Grubu’na hızlıca ısınmış. İşini hakkıyla yapan davulcu kadınlar, halkın takdirini kazanmış.
Grup üyesi ve aynı zamanda Lüleburgaz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olan Reşide Candan projeyi çok güzel özetlemiş.
Projemiz 2016 yılında belediyemizin 'Kadın Yılı' ilan etmesiyle birlikte çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenledik, kadını daha da güçlendirmek adına. Amacımız toplumsal cinsiyete duyarlı politikaları hayata geçirmekti ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ayaklandırmaktı. Bu nedenle 'Davul Ritim Grubu'nu da kurduk. Bu zamandan itibaren çeşitli alanlarda faaliyetler gösterdik. Kadın davulcu olmak çok farklı bir şey değil. Biz kadınlar pek işi başarıyoruz. Bunu da yapabileceğimize inanıyorduk. Baktık bunu da yapıyoruz. Elimizden bir şey kurtulmaz bizim diye düşünüyorum. Kadınlar her işi yapabilir. Hepimizin farklı meslek grupları var. Kadınların hepsine ilham olduğumuzu düşünüyoruz"
Türkiye’de demokratik ve özgürlüklere sahip çıkmanın, kadın haklarına sahip çıkmakla başlayacağını söylüyor, grubun bir diğer üyesi Sara Kaplan.
"Davul grubunun üyesiyim. Haftanın belli günlerinde birkaç aydır bu ve bundan sonraki programlar için çalışıyoruz. En az haftanın iki günü birer, ikişer saat çalışmamız var. Klarnet ve darbuka iki arkadaşımız hocamız bize yardımcı oluyorlar. 8 kişiyiz. Soyadı kültür olan ve etki oluşturan bir kentin etki oluşturan kadınları olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'de demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkması gereken bir kadın grubu var ki, yaptıklarımızla bunların öncüsü olmayı planlıyoruz”
“Tokmağa vuruyoruz, vurdukça kadınların sesini duyuruyoruz”
Grubun bir diğer üyesi Rekreasyon Uzmanı İsmet Altay Süpürgeci de grupta yer almaktan çok memnun. “Kadın davulcu olmaktan ziyade kadın olmak çok farklı bir duygu. Kadının her attığı işte başarılı olacağının kanıtıyız biz. Meydanlarda, alanlardayız. Sesimizi her türlü duyuruyoruz. Tokmağa vuruyoruz, vurdukça Lüleburgaz'daki kadınların sesini duyuruyoruz. Biz böyle çok mutluyuz. Kadın olarak biz yaşamaktan mutlu olduğumuz kentteyiz.” Şeklinde açıklıyor düşüncelerini.
Bu güzel proje için Lüleburgaz Belediyesi’ni tebrik etmek ve bu yürekli kadınları gönülden selamlamak gerek.
Kadınlar istedikten sonra, özgüvenlerini kıran, kendilerini aşağılayan, onu yapamazsınız, buna gücünüz yetmez diyenlere kulak asmayıp çalıştıktan sonra KİM TUTAR KADINLARI!