Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Suyun Gücü Milletle Buluşuyor Toplu Açılış Töreni”ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara başta olmak üzere Çankırı ve Kırıkkale’de açılışı yapılan projeler hakkın bilgi verdi.
Erdoğan, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle önemi giderek artan depolama alanlarına ilaveten yeraltı barajları yaptıklarını, bu sayının 2023 yılına kadar 150’ye yükseltileceğini söyledi.
"ANKARA'NIN EN BÜYÜK İÇME SUYU KAYNAĞININ KİRLENMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLECEKTİR"
Bugün açılışı yapılan tesislerden en önemlisinin Ankara İçme Suyu İkinci Merhale Gerede Sistemi projesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projenin Ankara'nın nüfusa bağlı olarak artan içme suyu ihtiyacını uzun vadede karşılamak amacıyla atılan kritik bir adım olduğunu ifade ederek, 1,2 milyar liralık toplam yatırım rakamıyla su alanında Türkiye’nin vizyon eserlerinden biri olan Gerede Sistemi’nin, bünyesinde Türkiye'nin en uzun, dünyanın da sayılı su iletim tünelini barındırdığını ifade etti.
Uzunluğu 31,5 kilometre olan ve 4,5 metre çapı olan tünelin Türkiye’de ilk defa aynı anda 3 tünel delme makinesi kullanılarak inşa edildiğini açıklayan Erdoğan, “Projenin su kaynağı Gerede havzasındaki Ilusu Çayı üzerinde yapılan Işıklı regülatörüdür. Buradan temin edilen su, Gerede tüneli vasıtasıyla hiçbir enerji tüketmeden cazibeli olarak Çamlıdere Barajı'na iletilmektedir. Gerede Sistemi ile Ankara’mıza memba kalitesinde içme suyu sağlamanın yanında, şehrimizin 2050 yılına kadarki içme suyu ihtiyacını da gideriyoruz. Projeden şu ana kadar Ankara'ya verilen suyun miktarı toplam 312 milyon metreküp, ekonomik karşılığı ise 1 milyar lirayı buluyor. 5 milyon 663 bin nüfuslu Ankara'da halihazırda 2 milyon 550 bin kişi Gerede Sistemi ile tedarik edilen suyu kullanıyor. Salgına ve yaşanan kuraklığa rağmen hamd olsun Ankara'da şimdiye kadar içme suyu sıkıntısı çekilmemesinin sebebi işte bu projedir. Gerede Sistemi’ne ilaveten bugün Işıklı Regülatör Havzası Atıksu Arıtma Tesisi ve Atık su Toplama Kolektör Hattı’nı da hizmete veriyoruz. Bu tesislerle Gerede'nin ev ve sanayi kaynaklı atık suları 19 kilometre uzunluğundaki kolektör hatlarıyla regülatör mansabına iletilecek, günlük 8 bin 200 metreküp kapasiteli atık su arıtma tesisinde atılacaktır. Böylece atık suların Işıklı Regülatör Havzasındaki Ankara'nın en büyük içme suyu kaynağını kirlenmesinin önüne geçilecektir” diye konuştu.
Ankara’ya bu tesisleri kazandırırken komşu şehirleri de ihmal etmediklerini belirten ve Çankırı'da 70 milyon liralık bir yatırımla inşa edilen Dereçatı Barajını, Kırıkkale'de toplam yatırım tutarı 63 milyon lira olan Sulakyurt Sulamasını da bugün devreye aldıklarını kaydeden Erdoğan, “Temel'den 50,5 metre yüksekliğe sahip Dereçatı Barajı ile 6 bin 910 dekar tarım arazisinin basınçlı borulu sistemle sulanması sağlanacaktır. Bu şekilde hem topraklarımızın verimi artacak hem de pompajlı sulamaya oranla daha tasarruflu olacağı için çiftçilerimizin enerji maliyetleri düşecektir. 51 metre yüksekliğindeki Sulakyurt Barajı ise 25 bin 690 dekar tarım arazisinin sulamaktadır. Şuan faal olarak çalışan sulama tesisi ile yıllık 17 milyon lira gelir artışı ve yaklaşık 2 bin 300 kişiye istihdam oluşturacaktır. Bu tesisimizde cazibeli sulama sistemiyle inşa edildiği için çiftçimizin enerji yükünü çok ciddi oranda hafifletmektedir. Toplam yatırım tutarı 1 milyar 470 milyon lira olan tüm tesislerin öncelikle bu şehirlerde yaşayan kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
"İLLERİMİZİN 2071 YILINA KADAR İÇME SUYU İHTİYACINI PLANLAMIŞ DURUMDAYIZ"
Yürüttükleri çalışmalarla hem su israfını önlemeye hem su kirliliğinin önüne geçmeye hem de mevcut kaynaklardan azami derece istifade etmeye çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, “Zira tüm dünyada olduğu gibi bizim de iklim değişikliği ve kuraklık sebebiyle su kaynaklarımız giderek azalıyor. Suyu açık kanalet sistemleri ile kullanmanın yanlış olduğu inancındayız. Zira açık kanalet sisteminde yüzde 60-70’lere varan buharlaşmanın suyu ne derece israfa yönelik hale getirdiğini görüyoruz. Bundan sonraki süreçte daha çok açık kanalet değil kapalı sistemle suyu kullanmanın gayreti içinde olacağız ve yatırımlarımızı buna yönelik yapacağız. Sosyal ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kişi başına içme ve kullanma suyu ihtiyacı günden güne artıyor. Dahası su kaynaklarına ziraat, endüstri ve evsel atıkların karışmasıyla birlikte sularımız her geçen gün kirleniyor. Dünya genelinde 2025 yılına kadar su kıtlığı yüzünden 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı ifade ediyor. Su kaynaklarının azalması bizim gibi kişi başına kullanılabilir su bakımından su stresi çeken bir ülke için çok ciddi riskler içermektedir. Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüleşen bu tablo karşısında gereken adımları şimdiden atması şarttır. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz. Son 19 yılda ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok önemli projeyi hayata geçirdik. Şehirlerimiz içme suyu sıkıntısı yaşamasın diye 81 il içme suyu eylem planı hazırladık. Bu eylem planı ile illerimizin 2040, 250 ve hatta 2071 yıllarına kadar içme suyu ihtiyacını planlamış durumdayız. Burada önemli bir hususu vurgulamakta fayda görüyorum, ülkemizde içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan biri kayıp kaçak oranının yüksekliğidir. Belediyelerimizin su kayıp kaçak oranını şu anki yüzde 38 seviyesinden yüzde 25’e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Mahalli idarelerimizin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade öncelikle mevcut şebekedeki su kayıpları azaltmaları gerekiyor. Bu konuda tüm belediyelerimizin gereken hassasiyeti göstereceğini inanıyorum” ifadelerini kullandı.
"MECLİS'TE BİR SU KANUNU HAZIRLIYORUZ"
Suyun medeniyetin mihenk taşı olduğunu bilerek su yatırımlarına ağırlık verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Toplam 277 milyar liralık yatırım ile 600 adet barajı, 423 adet göleti, 590 adet hidroelektrik santralini, bin 457 adet sulama tesisini, 262 adet içme suyu tesisini hizmete alarak bu alanda adeta destan yazdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimiz son 3 yılda su alanında 41 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. 152 baraj ve gölet, 225 sulama tesisi, 46 içme suyu ve 401 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam bin tesisi bu dönemde tamamladık. Son 19 yılda 262 adet tesis ile 45 milyon kişiye ilave içme suyu sağladık. Yaptığımız tesislerle su depolama kapasitemizi 1777,2 milyar metreküpe yükselttik. Denizin içinden askıda borularla KKTC’ye içme suyu götürdük. Ülkemizin yüz akı GAP projesinde 2002 yılına kadar 200 bin hektar arazi sulanırken, yapılan yatırımlarla bu rakamı 571 bin hektara çıkarttık. Hidroelektrik santral projelerinde kamu-özel sektör işbirliği sayesinde devletin sırtından 60 milyar dolar tutarında bir yatırım yükünü kaldırdık. Böylece ülkemizin 44 milyar kilovatsaatlik elektrik üretim kapasitesini 108 milyar kilowatt saate çıkarttık. İklim değişikliği ve nüfus artışı sebebiyle önemi giderek artan depolama yapılarına alternatif olarak, bu anlatacağım çok önemli, 26 adet yeraltı barajı inşa ettik. 2023 yılına kadar tamamlanan yeraltı barajı sayısını 150’ye yükselteceğiz. Sanayi sektöründe suyun verimli kullanımı için gereken tedbirleri alıyoruz. Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek ve su yönetimindeki çatışmaları önlemek amacıyla Meclis’te bir 'Su Kanunu' hazırlıyoruz. Tüm bu adımları vakitlice atarak geleceğimize güvenle bakmaya başlıyoruz. Hükümetimizin 84 milyonun tüm fertlerinin huzuru, refahı için yürüttüğü bu çalışmalara belediyelerimizden farklı siyasi partilere kadar herkesin destek vereceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İHA