BİZE ULAŞIN
1980'li yıllarda patlak veren İrangate skandalının ortaya çıkmasında büyük payı olan Amerikalı ünlü araştırmacı gazeteci Robert Parry, Türk-Rus gerginliğiyle ilgili ilginç bir iddia ortaya attı. Parry, Moskova'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, “taktik nükleer silah kullanmakla" tehdit ettiğini ileri sürdü.
ABD yönetim kademesinden bazı kişilerin İran'a silah satması ve buradan elde gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaragua'da solcu gerillalara karşı mücadele eden antikomünist Kontraları desteklemek için kullanıldığının ortaya çıkmasıyla patlayan “Irangate" skandalı sırasında Associated Press ajansının Orta Amerika muhabiri olan ve skandalın aydınlatılmasında büyük payı olan ünlü araştırmacı gazeteci Robert Parry, 1995 yılından beri Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yaptığı Consortiumnews.com adlı haber sitesinde, Türk ve Suudi askerlerinin Suriye'ye kara harekatı düzenleyeceği yolundaki haberleri kastederek, “Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın bir kaynak bana, Rusların Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, herhangi bir Türk-Suudi saldırısı durumunda gerektiği takdirde Moskova'nın taktik nükleer silah kullanmaya hazır olduğu yolunda uyardığını söyledi" diye yazdı.
Perry, Türkiye'nin NATO üyesi olması dolayısıyla böyle bir çatışmanın süratle topyekün bir nükleer savaşa dönüşebileceğini ileri sürdü. Associated Press (AP) dışında yıllarca Newsweek dergisinin muhabirliğini de yapan ve CIA'nin Nikaragua'da yürüttüğü psikolojik savaşı belgeleriyle Kitap haline getiren Perry, 18 Şubat'ta Consortiumnews.com'da yayımlanan “El Kaide uğruna nükleer savaş riskine mi giriyoruz?" başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi: “Başkan Barack Obama Salı günü gazetecilerden soru alırken sorulması gereken ama sorulmayan soru, Türkiye ve Suudi arabistan'ın Suriye'yi işgal etmesini engelleyip engellemediği idi. Çünkü kirli Suriye savaşının bir Üçüncü Dünya Savaşı'na ve muhtemelen de nükleer bir hesaplaşmaya dönüşüp dönüşmeyeceği konusu bu soru etrafında dönmekteydi.
(Suriye sınırına yığdığı yüz binlerce askerle) Türkiye ve (ileri teknolojili hava kuvvetiyle) Suudi Arabistan dediklerini yapar ve aralarında El Kaide uzantısı Nusra Cephesi'nin de bulunduğu muhalif yandaşlarını Rusya destekli güçlü Suriye hükümeti saldırısından korumak için askeri müdahalede bulunursa, o zaman Rusya da Suriye'deki 20 bin civarındaki askeri personelini korumak için bir karar vermek zorunda kalacaktır.
Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın bir kaynak bana, Rusların Türk CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'ı, herhangi bir Türk-Suudi saldırısı durumunda gerektiği takdirde Moskova'nın taktik nükleer silah kullanmaya hazır olduğu yolunda uyardığını söyledi. Türkiye NATO üyesi olduğu için de böyle bir çatışma süratle topyekün bir nükleer savaşa dönüşebilir"
İran-Kontra skandalı veya Irangate skandalı
İran-Kontra skandalı veya Irangate, Ronald Reagan yönetimi sırasında Kasım 1986'da ortaya çıkan politik bir skandalın adı. ABD yönetim kademesinden bazı kişilerin, İran'a silah satması ve gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaragua'da dönemin solcu yönetimini devirmeye çalışan anti-komünist Kontraları desteklemek için kullanılmasını kapsar. Skandalla ilişkili önemli miktarda belge, Reagan yönetimi görevlilerince ya imha edilmiş ya da müfettişlerden gizlenmiştir. Skandal günümüzde dahi bilinmeyenlerle doludur. ABD ve İran arasında silah ve çeşitli askeri malzeme satışlarına ilişkin resmi olmayan görüşmeler 1986 Kasım'ında Lübnan'da yayın yapan Ash-Shiraa adlı dergi tarafından ortaya çıkarılmış, skandalın büyümesi üzerine Ronald Reagan bir televizyon konuşması yaparak olayın varlığını inkar etmiştir. Bir hafta sonra (13 Kasım'da), Reagan tekrar bir televizyon konuşması yaparak İran'a silah satışı yapıldığını doğruladı fakat bunun rehinelerin kurtarılması amacına yönelik olarak yapılmadığını söyledi.
