KADIN

Yaşlandım Cinselliğim Bitti mi?

Yaşlı bir kişinin cinsel olarak aktif olması mümkün müdür?

Yaşlandım Cinselliğim Bitti mi?

Madrid International Plan of Action on Aging tüm dünyada 60 yaş ve yukarısındaki kişilerin 1998 yılında tüm nüfusun %8.83’ünden 2025 yılında %14.28’e çıkacağını belirtiyor. gelişmiş ülkelerde 1985 ile 2025 yılları arasında yaşlı nüfusun %71.9 artması bekleniyor. Türkiye’de de 2000 ile 2025 yılları arasında yaşlı nüfusun yaklaşık 7 milyon artması bekleniyor.

Üstelik en büyük artışı 80 yaş ve yukarısındaki en yaşlı nüfus yaşayacak. Bu yaş grubu genç yaşlı gruba göre daha hızlı yaşlanıyor. Nüfus yaşlanmasının önemli bir etkisi de yaşlı nüfus kesimindeki kadın sayısı. Yaş arttıkça yaşlı kadın popülasyonu yaşlı erkek popülasyonundan giderek fazlalaşıyor. Bu da önümüzdeki dönemde yaşlı kadınların karşılaşacağı fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunların artacağına işaret ediyor.

Kime Yaşlı Denir?
Kimin “yaşlı” olduğu, kime “yaşlı” denebileceği uzun yıllardır süregelen bir tartışma konusudur. Yine de dünyada kabul edilmiş bazı tanımlar vardır. Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği yaşlılık yaşı 65’tir. Ancak istatiksel ve kronolojik olarak yaşlılık yaşı 60 yaş olarak ele alınmaktadır. International Longevity Center’a göre yaşlılık yaşı çoğu kez emeklilik yaşıdır. Günümüzde yaşam süresinin uzamasıyla yaşlılar da kategorilere ayrılmaya başlandı. Bunun nedeni 60 yaşında olan kişilerle 80 yaşında olan kişilerin, sosyal, psikolojik ve sağlık yönünden birbirinden farklı özelliklere sahip olmasıdır. Bu nedenle Madrid International Plan of Action on Aging 60-69 yaş arasını “genç” yaşlı, 70-79 yaş arasını “orta” yaşlı, 80 yaş üzerini ise “en” yaşlı olarak belirlemiştir. Ancak siz bu sayıları 65-74 yaş arasını “genç”, 75-84 yaş arasını “orta” ve 85 yaş üstünü “en” yaşlı olarak da düşünebilirsiniz.

Yaş ayrımcılığı ne demek?
1987 yılında bile yaş ayrımcılığı konusunda önde giden isimlerden biri olan Butler insanların sadece “yaşlı” olduğu için sosyal olarak ayrı tutulduğunu, tıbbi ve toplumsal fırsatlardan dışlandığını belirtiyor. “Yaşlı” denildiğinde aklınıza gelen tanımları şöyle bir gözden geçirin. Yaşlı bir kişiyi zayıf, güçsüz, sosyal becerileri azalmış, hafızasını yitirmiş, sürekli hastalıklarla boğuşan, hayattan elini ayağını çekmiş, çirkin, üretgen yıllarını geride bırakmış ve topluma gereksiz bir yük olarak görüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Yaşlı bir kişi bu sıfatların hiçbirini taşımayabilir. Kaldı ki gelişen sosyal bilinçlenme ve tıpta hızla devam eden yenilikler yaşlıların gençlik yıllarındaki kadar aktif ancak çok daha fazla zerafet ve bilgelikle yaşlanmasını sağlıyor. Yaşlı yakınınızın ömrünün sonuna kadar kendi kendine yetmesi, sağlığı koruması, toplumda aynı gençlik yıllarında olduğu gibi aktif bir rol alması mümkündür.

Yaş Ayrımcılığı Cinsellikte de Ortaya Çıkıyor
Yaş ayrımcılığının pek çok örneği var. Yaşlı bir kişinin cinsel olarak aktif olması pek çok kişi için kabul edilemez bir durumdur. Oysa menopoz ve andropoz süreçleriyle vücutta doğal olarak meydana gelen değişiklikler ve olası cinsel fonskiyon problemlerinin tedavisi ile hem kadınların hem de erkeklerin ömürlerinin sonuna kadar kaliteli bir cinsellik yaşamaları mümkündür. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Ancak yaş ayrımcılığının toplumun en küçük birimlerinde dahi görüldüğünü belirtmeliyiz. Aile ortamında yaşlıları çocuklaştırmak, onu ailesel kararlara dahil etmemek de bir yaş ayrımcılığıdır.



Yaşlandım, cinselliğim bitti mi?
Yaşam süresinin uzamasıyla birçok sağlık probleminin görülme sıklığı da artıyor. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol problemi kadar adı geçmese de cinsel sorunlar da yaşlıların hayat kalitesini düşürüyor. Toplumdaki yanlış inanışlar, şehir efsaneleri ile ilerleyen yaşla birlikte gelen psikolojik değişimler de yaşlıların cinselliklerini ifade etmelerini zorlaştırıyor. Oysa cinselliğin sadece gençlere özgü olmadığını bilmelisiniz. Tüm bu değişiklikler cinsel hayatınızın bittiği anlamına gelmiyor. Burada önemli olan hasta ve partnerinin doğru bir iletişimde bulunması ve cinsel bir sorun varsa vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurmasıdır.

Yaşlanmayla birlikte cinsellikte neler değişir?
Gerçekten de ilerleyen yaşla birlikte tüm vücutta olduğu gibi cinsel fonksiyonlarda da birtakım değişiklikler meydana gelir. Yaşlanma süreciyle birlikte genel olarak cinsel bölgeleri besleyen damar ve sinir yapıları zayıflar, hormonal eksiklikler ortaya çıkar. Kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron hormonunun düşmesi cinsel istek ve performansta azalmaya sebep olabilir. Bu fiziksel değişikliklerin cinsel hayatın bittiğine dair bir işaret olarak algılanması da cinsel hayatı olumsuz yönde etkiler. Ayrıca kalp sorunları, eklem hastalıkları, şeker, yüksek tansiyon gibi diğer sağlık problemleri de cinsel hayatınız konusunda sizi endişelendirebilir. Araştırmalar, kadınlarda sık görülen lübrikasyon ve orgazm sorunları ile erkeklerde meydana gelen sertleşme ve boşalma problemlerinin yaşla birlikte arttığını gösteriyor. Yani ilerleyen yaşla birlikte meydana gelen fiziksel değişimlere bir de sıklaşan cinsel sorunlar ekleniyor.

Kadınlar Neden Doktora Başvurmuyor?

Toplumda cinselliğe dair yanlış inanışlar var; en sık rastlanılan mitler:
• Cinsel konular tabudur.
• Cinsel sorunlar tamamen psikolojiktir.
• Cinsel sorunlar yaşlanmanın doğal bir sonucudur.
• Cinsel sorunlar tedavi edilemez.
• Cinsel sorunlar konusunda konuşmak ayıptır.
• Cinsellik tamamen fiziksel bir dürtüdür.
Dünyada yapılan çalışmalar her 10 kadından 4’ü cinsel sorunları için yardım aramadığını gösteriyor. Oysa 10 kadından 5 ‘i yardım almak istiyor (Berman L Fertil Steril 2003: 79: 572-6, Nusbaum MRH et al. Maturitas 2004; 49: 283-291). Bazı çalışmalar yardım almak isteyen kadınların 10 kadından 8’i olduğunu gösteriyor. (Marwick JAMA 1993 261: 2 173-4)

Doktora başvurmamadaki en sık nedenler:
• Utanıyorlar
• Cinsel sorunların önemli bir sağlık sorunu olduğuna inanmıyorlar.
• Doktorun yardım edebileceğine inanmıyorlar.
• Cinsel sorunların tedavisi olduğunu bilmiyorlar.
• Konuyu doktorlarının açmasını bekliyorlar.

Kadınlara Mesaj:
• Çok ileri yaşlarda bile kaliteli bir cinsellik yaşayabilirsiniz.
• İlerleyen yaşla birlikte cinselliğinizde değişimler fark edebilirsiniz ancak bunlar cinselliğinizin bittiği anlamına gelmez.
• Sağlık sorunları, psikolojik ve sosyal etkileşimler, hayat tarzı cinselliği etkiler.
• Cinsellik sadece fiziksel hareketler değil, sevgi, paylaşma ve güvendir.
• İlerleyen yaşlarda cinselilk kendinize güven kazanmanın ve hayata tutunmanın bir yoludur.

Dr. Ece Hattat, PG Dip Ger
Sosyal ve Medikal Yaşlanma Uzmanı
ece.hattat@mynet.com

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler