HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kehf suresi 10. ayet tefsiri ve meali nedir? Kehf suresi 10. ayeti okunuşu ve anlamı

Kuran-ı Kerim’de yer alan surelerinin her biri farklı anlamlara ve faziletlere sahiptir. Pek çok ayetten oluşan bu sureler, Müminler tarafından okunduğunda çeşitli hayırlara vesile olur. Bu sureler arasında en çok araştırılanlardan biri de Kehf suresi 10. Ayettir. Kuran-ı Kerim’in 18. Suresi olan bu sure, ismini “kehf” kelimesinden alır ve bu sözcük mağara anlamına gelir. Peki, Kehf suresi 10. ayet nasıl okunur, tefsiri ve meali nedir?

Kehf suresi 10. ayet tefsiri ve meali nedir? Kehf suresi 10. ayeti okunuşu ve anlamı

İçindekiler

  • Kehf suresi 10. ayet nasıl okunur?
  • Kehf suresi 10. ayet ne anlama gelir?
  • Kehf suresi 10. ayet tefsiri nedir?
  • Kehf suresi 10. ayet fazileti nedir?
  • Kehf suresi 10. ayet kaç defa okunmalı?
  • Kehf suresi 10. ayeti niçin okunur?

Kehf surenin 10. Ayetinin ezberlenip namazlarda okunması peygamber efendimizin tavsiyesidir. Çünkü bu sure, Ahsab-ı Kehf mağarasında kaldığı zaman etkili olmuştur. Bu yüzden sıkıntılı ve zor durumlarada kalan kişiler, o durumdan kurtulmak için Kehf suresini okumalıdır. Mekke döneminde inen surelerden biridir ve toplamda 110 ayeti vardır. Suredeki temel konu ise inançlarından dolayı öldürülmek istenen gençlerin sığındıkları mağarada karşılaştıkları mucizelerdir. Bu nedenle çok etkili ve hayırlı bir sure olduğuna inanılır.

Kehf suresi 10. ayet nasıl okunur?

Kehf suresi 10. ayet okunuşu, bu sureyi ezberlemeye çalışanlar tarafından araştırılır. Kısa bir ayet olduğu için kolay bir şekilde ezberlemek mümkündür. Hem Arapça hem de Türkçe yazılışına aşina olmakta da fayda vardır. Kehf suresi 10. ayet Arapça olarak şu şekilde yazılır:

kehf10

Ayrıca bu sureyi okumak isteyenler Türkçe halini de öğrenmek isteyebilir. Kehf suresi 10. ayet Türkçe okunuşu aşağıda verilmiştir:

  • İz evâl fityetu ilâl kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ raşedâ (raşeden).

Kehf suresi 10. ayet ne anlama gelir?

Kuran-ı Kerim’i daha iyi anlamak ve kavramak için surelerin ve ayetlerin anlamlarını bilmek çok önemlidir. Bu yüzden Kehf suresi 10. ayet anlamı da oldukça araştırılır. Çünkü bu sure ve ayet, çok önemli konulara değinir. Kehf suresi 10. ayet meal ise aşağıdaki gibidir:

  • O gençler mağaraya sığınmışlar ve “Rabbimiz! Bize katından rahmet gönder ve bize içinde bulunduğumuz durumdan bir çıkış yolu göster!” demişlerdi.

Kehf suresi 10. ayet tefsiri nedir?

Kehf suresi 10. Ayet tefsiri ile Kuran-ı Kerim’de dikkat çeke bir ayet-i kerimedir. Çünkü çok büyük bir mucizeden bahseder. Ahsab-ı Kehf kıssasının yer aldığı bu sure, sıkıntılı ve zorlu durumlarda çok etkilidir. Kehf suresi 10 ayet Türkçesi ve tefsiri sayesinde bu ayeti daha iyi kavramak mümkündür. Kehf suresi 10. Ayetin tefsiri şu şekildedir:

Yüce Allah, kıyametin kopacağını ve âhirette ölülerin diriltileceğini insanların daha kolay kavrayabilmeleri için 9-26. âyetlerde ibret verici bir olaya, “Ashâb-ı Kehf” kıssasına yer vermektedir.

Kehf “dağda bulunan büyük ve geniş mağara”; Ashâb-ı Kehf ise, “mağara arkadaşları” demek olup bir mağarada yıllarca uyutulduktan sonra tekrar uyandırıldıkları haber verilen kişiler” hakkında kullanılmıştır. Rakîmin ne olduğu hakkında kaynaklarda farklı görüşler yer almaktadır: Sözlükte rakîm “yazılı belge, kitâbe” anlamına geldiği için, “Ashâb-ı Kehf’in adlarının veya maceralarının yazılıp mağaranın kapısına yerleştirilmiş bulunan bir kitâbe, taş veya madenî levhadır” diyenler olduğu gibi, Ashâb-ı Kehf’in içinde bulunduğu vadinin veya dağın ya da memleketlerinin, hatta köpeklerinin adı olduğunu ileri sürenler de vardır (krş. Taberî, XV, 197-199; A. J. Wensinck, “Ashâbü’l-Kehf”, İA, IV, 372; Ömer Faruk Harman, “Ashâb-ı Kehf”, İFAV Ans., I, 167).

Bazı hadis kaynaklarında Ashâb-ı Rakîm’in, Ashâb-ı Kehf’in dışında üç kişilik bir topluluk olup yağmurlu bir günde bir mağaraya sığınan, bir kayanın yuvarlanıp mağaranın ağzını kapatması üzerine yaptıkları iyilikleri anarak Allah’a yakaran ve duaları kabul edilerek mağaradan kurtulan kişiler olduğu da nakledilmektedir (Buhârî, “Enbiyâ”, 52; Müsned, IV, 274). Ancak bu sûredeki anlatım ve olaylar dizisi böyle bir yoruma uygun düşmüyor, söz konusu hadis bir başka olayla ilgili olmalıdır.

Ashâb-ı Kehf’in, Hz. Îsâ’nın dinine mensup gençler olduğuna dair çeşitli rivayetler bulunmakla birlikte (Taberî, XV, 200) Kur’an-ı Kerîm, bu konuda açıklama yapmamış, ancak ibret alınması için bazı yönleriyle tasvir etmiştir. Olay kısaca şöyledir: Putperest bir kavmin içinde Allah’ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç, bu inançlarını dile getirip putperestliğe karşı çıkmış, onların zulüm ve baskılarından korunmak için bir mağaraya sığınmışlar; yanlarındaki köpekleriyle birlikte mağarada derin bir uykuya dalan bu gençler muhtemelen 309 yıl sonra uyanmışlardır. Burada bir gün veya daha kısa bir süre uyuduklarını sanan gençler, içlerinden birini yiyecek almak üzere şehre gönderdiklerinde, onların durumunu öğrenen insanlar Allah’ın vaadinin hak olduğuna ve kıyametin mutlaka geleceğine inanmışlardır. Kıssanın ana hatları bu olup ileride âyetlerin tefsirinde daha geniş olarak tekrar ele alınacaktır.

Kur’an-ı Kerîm olayın nerede ve ne zaman meydana geldiğine dair bilgi vermediği gibi, bu gençlerin sayıları hakkındaki iddiaları da, “karanlığa taş atma” yani bir bilgiye dayanmadan gelişigüzel yapılan bir tahmin olarak nitelemekte ve bunu ancak Allah’ın bilebileceğini haber vermektedir (bk. âyet 22).

Ölümden sonra dirilişin bir misali olmak üzere uzun süre uyuyup da yeniden uyanma hadisesi İslâm’ın dışındaki diğer bazı dinlerde de mevcuttur. Hint kutsal kitaplarında bir tek kişinin uzun süre uykuda kalması olayına rastlandığı gibi, yahudilerin kutsal kitabı olan Talmud’da da bir şahsın yetmiş yıl, bir başkasının altmış yıl uyuduktan sonra tekrar uyandıkları anlatılmaktadır. Aynı hadise Hıristiyanlık’ta “Efes’in yedi uyurları” adıyla anılmaktadır (Ömer Faruk Harman, “Ashâb-ı Kehf”, İFAV Ans., I, 167).

Medine’deki yahudi âlimlerinden Ashâb-ı Kehf hakkında bilgi alan Mekkeliler, olayı hayret verici buldular ve Hz. Peygamber’i imtihan etmek için olay hakkında ona sorular sordular. Kıssa bu sorulara cevap olarak nâzil oldu. Allah tarafından Hz. Peygamber’e yöneltilen 9. âyetteki soruya bakıldığında onun da olayı şaşırtıcı bulduğu anlaşılmaktadır. Ancak onun bu durumu olayın niteliğinden yani ilginç oluşundan kaynaklanıyordu. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 538-539)

Kehf suresi 10. ayet fazileti nedir?

Kehf suresi 10 ayet fazileti ve sırları bakımından çok önemlidir. Kehf suresi ile ilgili peygamber efendimiz şunları buyurmuştur:

  • Kehf suresi okunan eve, o gece şeytan girmez.
  • Kehf suresinin tamamını okuyanlar, cennete girer.
  • Cuma günü Kehf suresi okumak, bir sonraki Cumaya kadar günahların kefareti anlamına gelir.
  • Cuma günü Kehf suresi okuyanlar için iki Cuma arası nurla aydınlanır.
  • Kehf suresi; azametle fazileti, yerle gök arasını doldurur.

Kehf suresi 10. ayet kaç defa okunmalı?

Faziletlerden yararlanmak için Kehf sureinin 10. Ayetinin kaç defa okunması gerektiği merak edilir. Kehf suresi 10. ayet fazileti kaç defa okunmalı sorusu, özellikle sıkıntı ve dertlerinden kurtulmak isteyenlerin sorduğu bir sorudur. Sıkıntılarından kurtulmak isteyenler, bu surenin 10. Ayetini 113 defa okumalıdır. İstenmeyen bir insandan kurtulmak için ise Kehf suresinin 78. Ayetini besmele ile beraber 1378 defa okumak gerekir.

Kehf suresi 10. ayeti niçin okunur?

Sıkıntılı ve zor durumları aşmak için okunan Kehf suresi 10. Ayeti, aynı zamanda haneyi şeytandan korumak için de okunabilir. İki Cuma arası işlenen günahların Allah tarafından affedilmesi için de Kehf suresi 10. Ayet okunmalıdır. Gece ibadet etmek için kalkmaya zorlananlar da Kehf suresinin 109. Ayetini okuyarak daha rahat bir şekilde uyanabilir.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler