HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

TBMM Genel Kurulu'nda Fahrettin Altun tartışması: Siyaset yapmak istiyorsa istifa etsin

TBMM Genel Kurulunda, İYİ Partinin, İletişim Başkanlığıyla ilgili önergesinin gündeme alınmasına ilişkin grup önerisi kabul edilmedi. Öneriyle ilgili konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan yaptığı açıklamada, "Fahrettin Altun siyaset yapmak istiyorsa görevinden istifa etsin, gelsin, kendisine yakıştırdığı bir siyasi mevkide adaylığını ilan etsin. Böylece biz kaâle alıp cevap verme hakkını elde edelim." ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu'nda Fahrettin Altun tartışması: Siyaset yapmak istiyorsa istifa etsin

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, 16 Nisan 2017'de Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini, bu sistemde geçen yaklaşık 4 yıllık süreçte yürütmenin, yargı ve yasama üzerinde mutlak bir tahakküm kurduğu popülist ve otoriter bir rejim inşa edildiğini öne sürdü.

SOVYETLER BİRLİĞİ ZAMANINDAN ÖRNEK VERDİ

Türkkan, bu rejimin bürokraside liyakatsiz ve partizan kadroların da istihdam edilmesine vesilesi olduğunu iddia ederek "Bu durumun en güncel örneklerinden biri de İletişim Başkanı olarak görev yapan Fahrettin Altun'un iç siyaseti ilgilendiren politik meseleleri AK Parti'nin suni siyasi çıkarlarını önceleyecek şekilde istismar etmesidir. Hukuken kamu görevlisi olarak nitelendirilen ve kamu görevlilerinin tabi olması gereken hükümlere, yetkilere ve kısıtlamalara tabi olması gereken Fahrettin Altun'un mevcut konumu, Sovyetler Birliği zamanında var olan Komünist Partisi üyelerinden müteşekkil bir elitler topluluğu vardı, onu andırıyor." diye konuştu.

"DİĞER KAMU GÖREVLİLERİYLE EŞ DEĞER STATÜDE"

İletişim Başkanının, üst düzey kamu yöneticisi olarak tanımlanan Devlet Arşivleri Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı gibi diğer kamu görevlileriyle eş değer statüde değerlendirilen bir kişi olduğunu söyleyen Türkkan, şunları kaydetti:

"SİYASET YAPMAK İSTİYORSA GÖREVİNDEN İSTİFA ETSİN"

"Fahrettin Altun siyaset yapmak istiyorsa görevinden istifa etsin, gelsin, kendisine yakıştırdığı bir siyasi mevkide adaylığını ilan etsin, seçildiği takdirde iddialarını dile getirsin. Böyle de biz kale alıp cevap verme hakkını elde edelim. Devlet memurları tarafsızlık ve devlete bağlılık yükümlülüğü kapsamında siyasi partilere üye olamazlar.

Şayet Fahrettin Altun'un imtiyazlı konumu sürdürülecekse Anayasa'da, İç Tüzük'te ve sair mevzuatta düzenleme yapılarak bu durumun düzeltilmesi, en azından hukuki ve siyasi hesap verilebilirliğin yolunun açılması büyük önem arz ediyor."

HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Devlet Memurları Kanunu'na göre devlet memurlarının bir partiye üye olamayacaklarını, siyaset yapamayacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun'un bunun dışında tutulduğunu öne süren Toğrul, "Bu şahıs sadece siyaset yapmakla kalmıyor, tam tersi, bazen baktığınızda yeni ucube sistemin Cumhurbaşkanı sözcüsü, bazen baktığınızda aslında Türkiye'de ekstra bir bakanlık var, tüm bakanlıkların üstünde kara propaganda bakanı gibi görev yapıyor." diye konuştu.

"GÖREV TANIMININ YAPILMASI GEREK"

İletişim Başkanının görev tanımının yapılması gerektiğini söyleyen Toğrul, "Nereye kadar konuşabilir? Fahrettin Altun, gerçekten devlet memuruysa Devlet Memurları Kanunu'na neden tek uymayan şahıs olarak bugün Türkiye'de siyaset yapmaya çalışıyor. Bu önergeyi biz destekliyoruz." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de "Anayasa madde 6 diyor ki: Hiç kimse Anayasa'dan kaynaklanmayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Cumhurbaşkanına verilen yetkiyle çıkarılmış 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne bakıyorsunuz, Fahrettin Altun'un yetkileri ağırlıklı olarak yurt dışında Türkiye'nin iletişimiyle ilgili, yurt içinde de gazeteciler, basın mensuplarıyla ilgili görevleri var ama fiilen bir propaganda bakanı gibi, fiilen AK Parti'nin propaganda başkanıymış gibi görev yapıyor." dedi.

Özel ayrıca Altun'un kullandığı makam aracına ilişkin de eleştiride bulundu.

"İNSANLARIN ŞAHSİYETLERİYLE VE ONURLARIYLA LÜTFEN OYNAMAYIN"

AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ise İletişim Başkanı Altun'un açıklamasına rağmen aynı yalanların, yanlışların tekrar ettiğini söyledi.

Güler, "Fahrettin Altun Bey, İletişim Başkanı olarak DHKP-C'den MLKP'ye, TİKKO'ya, PKK'nın hedefinde olan bir insandır. Onun kullanmış olduğu makam araçlarını dilinize dolamanız ayıptır. Sizlerin de makam araçları var. İnsanlar, makamlar gelip geçicidir. İnsanların şahsiyetiyle ve onurlarıyla lütfen oynamayın." dedi.

Konuşmaların ardından İYİ Parti'nin grup önerisi kabul edilmedi.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞININ GÖREVİ

AA muhabirinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından aldığı bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği birçok yeni kazanımdan biri de Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlık statüsünde, İletişim Başkanlığının ihdas edilmesi oldu.

14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının kurulmasının ardından Prof. Dr. Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 25 Temmuz 2018’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak atandı.

İletişim Başkanı; MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı, Strateji Bütçe Başkanı gibi Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlıkların başkanlarıyla aynı statüde bulunuyor.

İletişim Başkanlığının görevleri ise şöyle:

"Devletin tanıtma siyasetinin ve tanıtma ile ilgili alanlarda Cumhurbaşkanınca belirlenecek stratejilerin tespitine yardımcı olmak,

Türkiye’nin dış tanıtım faaliyetlerini yürütmek ve iç ve dış kamuoyunda Türkiye’nin tezlerini anlatmak,

Devletin stratejik amaç ve hedefleri ile milletin menfaatleri doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde uygulanacak stratejik iletişim politikalarını belirlemek,

Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri almak ve uygulamak,

Devletin üst düzey makamlarını ve kamuoyunu doğru ve hızlı bir şekilde bilgilendirmek,

Türkiye’ye yönelik gerçekleştirilen dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetleriyle mücadele etmek,

Türkiye’nin tanıtılması amacıyla hazırlanan yayınların ve gerçekleştirilen faaliyetlerin uluslararası kamuoyuna duyurulması için hazırlanan metinlerin talep edilen dillerde çevirisini yapmak ve kamuda söylem birliğini sağlamak,

Ulusal ve uluslararası basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırıcı tedbirleri almak, basın mensuplarına basın kartı düzenlemek,

Vatandaşların şikayet, talep, görüş ve önerilerinin derhal işleme alınıp değerlendirilmesi, sonuçlandırılması ve ilgilisine süratle cevap verilmesini sağlayarak devlet ile vatandaş arasındaki bağı daha da güçlendirmek."

SİYASAL NİTELİKLİ BİR ATAMA

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3. maddesinde İletişim Başkanlığının görevleri, 4. maddesinde de İletişim Başkanın görev ve sorumlulukları düzenleniyor.

Buna göre, kararnamede, İletişim Başkanının görev ve sorumluluklarına ilişkin, "Cumhurbaşkanı tarafından verilen diğer görevleri yapar.", "Başkan, belirtilen görevlerin yürütülmesinden doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumludur" hükümleri yer alıyor.

İletişim Başkanı yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde hükümetin icraatlarıyla ilgili iç ve dış kamuoyunu bilgilendirmek, içeride ve dışarıda Türkiye ve hükümetle ilgili dezenformasyon kampanyalarına karşı mücadele etmek konusunda da sorumluluk yürütüyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde üst düzey yöneticiler konusunu düzenleyen 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, "Ekli (I) sayılı cetvelde yer alanların görev süresi, atandıkları tarihte görevde bulunan Cumhurbaşkanının görev süresini geçemez. Cumhurbaşkanının görevi sona erdiğinde, bunların görevi de sona erer. Ancak bunlar, yerlerine atama yapılıncaya kadar görevlerine devam eder. Görev süreleri sona erenler, yeniden atanabilir. Bunlar, görev süreleri sona ermeden de Cumhurbaşkanınca görevden alınabilir." düzenlenmesi bulunuyor.

Bu madde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde üst düzey yöneticilerin rolünü tanımlaması bakımından önem kazanıyor. Söz konusu madde, yeni sistemin doğasına uygun olarak, Cumhurbaşkanının kritik gördüğü görevlere atayacağı kişileri seçmesine ve kendi ekibiyle çalışmasına imkan veriyor. Madde, Cumhurbaşkanı ile bürokrasi arasındaki mesafeyi kaldırıyor.

İletişim Başkanı örneğinde olduğu gibi, bu görevlere atanan kişiler, yeni sistemde yürütme yetkisini tek başına kullanan Cumhurbaşkanının bütün politika ve programlarının yaşama geçirilmesinde rol oynuyor.

Cumhurbaşkanı yeni sistemde yürütme yetkisini bakanlıklar, başkanlıklar, ofisler, politika kurulları gibi yeni sistemin temel mekanizmaları ile birlikte kullanıyor. Cumhurbaşkanının çalışma ekibinin tamamı teknik uygulama sorumlusu olarak görev yapıyor.

Bu grup kamu görevlisiyle ilgili usul ve esaslar, Devlet Memurları Kanunu'ndan farklılaşıyor. Bu pozisyonlar ayrı bir statü ve nitelik arz ediyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi açısından İletişim Başkanlığı pozisyona dayalı, siyasal nitelikli bir atama olarak görülüyor.

ABD ÖRNEĞİ

Hükümet sistemi benzerliği nedeniyle ABD örneği ele alındığında, ABD’de de genel uygulamaya ve hakim anlayışa bakıldığında, siyasi faaliyet ve açıklamaların meşru olarak kabul edildiği ve her somut olay için ayrıca bir değerlendirmenin yapıldığı görülüyor.

Ayrıca Beyaz Saray bünyesinde basın danışmanının yanı sıra Başkana doğrudan bağlı bir İletişim Direktörü görev yapıyor. Pozisyona bağlı, Başkanın yaptığı bir siyasi nitelikte atama olarak, Başkanın değişik mecralarda siyasi temsilinin yapılabildiği, Başkana yönelik siyasi eleştirilere yanıt verildiği, Başkanın siyasi muarızlarıyla polemiklere girilebildiği gözlemleniyor.

Devlette İletişim Başkanı’nın statüsündeki kamu görevlilerine tanınan haklar, İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a da tanınıyor. (AA)

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler