Son dakika haberi: Belediyelerde yürütülen terör soruşturmalarına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu basın açıklaması yaptı. Bakan Soylu konuşmasında bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kendisini aradığını ve bir konuda yardım istediğini söyledi. Soylu'nun bu açıklamasına İmamoğlu'ndan jet bir cevap gelirken bunun üzerine Soylu, görüşmeyle alakalı detaylı bir açıklama daha yaptı. İşte son dakika haberinin tüm ayrıntıları...
Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Herkesin elbette kendini savunma hakkı var. Türkiye 40 yıldır terörle mücadele ediyor. 40 yıldır bu mücadelenin içerisinde yaşanmışlıklar var. Bunlardan öğrendiklerimizden birisi de şu; en büyük tehlikelerden birisi terör örgütlerinin meşru alanlara sızması. Yani illegal yapılarını legal olan alanlara taşımasıdır.
Zorlu bir sürecin sonucunda Allah'a çok şükürler olsun, kamuyu çok büyük bir şekilde terör örgütlerinden arındırabildik. Ama bu yüzde 100 müdür? Elbette siz de ben de biliyoruz ki kriptosu var... Biz bunların hepsini sökebilmek için büyük çaba ortaya koyuyoruz. Kamunun kendine ait sorumluluk var. Anayasanın 127. maddesi çok açık ve net. Bu madde, yerel yönetimler için bizatihi bize yetki vermiştir, İçişleri Bakanlığının kendisine. Yani Anayasa gücüyle hem İçişleri Bakanlığı hem de sorumluluklarını donatmıştır. Devlet dediğimiz, bir çadır yönetimi değildir. Kimse kusura bakmasın. Kuralları var, ilkeleri var, yasası var. Anayasanın 127. maddesi hem bir sorumlulukla hem bir görevle bizden öncekileri de bizden sonrakileri de donatmıştır.
Onlar arzu ediyor ki 30 Ağustos'ta veya Ağustosun sonunda ziyaret ettikleri Diyarbakır'daki, şu anda bir terör örgütü üyesi olduğu için hapiste yatan Diyarbakır eski belediye başkanı Selçuk Mızraklı'nın yani terör örgütü üyesi olduğu için hapiste yatan Mızraklı ve onun gibilere dokunulmasın. Eğer bugün ülkemizde PKK terör örgütü hareket etme kabiliyeti bulamıyorsa sorumluluklar yerine getirildiği içindir.
Bir takım siyasal baskılarla Avrupa'dan bunu geri adım attırmaya çalışanlar başarılı olamazlar. Biz hiç ikiyüzlü olmadık. Bundan CHP'de kaybettiği itibarı bizlere saldırarak meseleleri demogoji yöntemiyle anlatarak bulmaya çalışanlar boşuna çaba içerisindeler.
"İMAMOĞLU BENİ ARAMIŞTIR"
Bir süre önce İmamoğlu saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana belli bir konuda, CHP genel merkezi zaten beni sevmiyor, bu konuda bana yardımcı olur musunuz diye bir ricası da olmuştur. Ama ben, kanun ne gerekiyorsa onu yaparız dedik ve yaptık.
Şimdi hakaret edeceksin ve bunu bir hak olarak göreceksin. Bu ikiyüzlülüktür.
İmamoğlu ne yapmak istedi? Alenen yargıyı tehdit etti. Dedi ki terör soruşturması açarsanız gök kubbeyi başınıza yıkarım. Bu lafı daha sonra yargıya söylemedim, Süleyman Soylu'ya söyledim diyebilir. Dil pabuç.
(İBB’deki terör soruşturması) 505 kişi İmamoğlu döneminde alınmış ve bunların bizatihi işe girmelerinde engel durum söz konusu. Bu kadar açık ve net.
İMAMOĞLU'NUN PAYLAŞIMINDAN SONRA GÖRÜŞMENİN AYRINTILARINI ANLATTI
Ufak bir namusun, şerefin, haysiyetin varsa yalan söylemezsin. İstanbul'da yardım toplarken bu yardımın kanunlara uygun olmadığını tespit ettikten sonra, yani böyle bir yardım toplanamayacağını tespit ettikten sonra çok doğal olarak o yardım toplanan paralara el kondu. İBB Başkanı beni aradı ve dedi ki 'CHP Genel Merkezi zaten bana karşı. Biz hemşehriyiz. Ne olursun beni onlara ezdirme.' Ama hayatı ikiyüzlülük ve yalan olduğu için bunu elbette söyleyemez. Aramızda bir telefon görüşmesi daha geçti. Onu da gidip CHP Genel Merkezine beni şikayet etti, 'Bana İçişleri Bakanı böyle söyledi' diye.
"İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANI ADAYI OLURSA İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NE OLACAK?"
Diyorlar ki "Bunlar İstanbul'a çökmek istiyor". Ya biz neden İstanbul'a çökmek isteyelim. Biz terör örgütüne çökmek istiyoruz. Terör örgütünün kamuya sızmasını engellemeye çalışıyoruz.
Diyelim ki İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı oldu... İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne olacak? Diyelim ki aday oldu. Herkesin hakkı olduğu gibi o da aday oldu. Ne olacak İstanbul Büyükşehir Belediyesi? Kanun ne der? Meclis seçer. Mecliste kim çoğunluk? Sanki bunları kimse bilmiyormuş gibi mağdur edebiyatı yaparak iş bilmezliğini, aynı zamanda İstanbul'un şu sürelerini heder ettiğini örtmek için bir saldırı politikası uyguluyorlar.