İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, mülteci konusundaki sert çıkışlarıyla gündeme gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, katıldığı bir televizyon programında sert ifadeler kullanmış, "Adam yerine, insan yerine koymam." diyerek yüklenmişti. Bunun üzerine Özdağ da dün (cuma) İçişleri Bakanlığı önüne gitmek istemiş ancak polis engeliyle karşılaşmıştı.
Türkiye'nin gündemine oturan olay sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bir açıklama yapmış ve Ümit Özdağ hakkında dikkat çeken ifadeler kullanmış, "meşrebi bulanık" sözlerini sarf etmişti. Bahçeli'nin açıklamalarına, katıldığı bir televizyon programında yanıt veren Özdağ, çarpıcı ifadeler kullandı.
"BENİM MEŞREBİM AÇIK"
MHP liderinin kendisi hakkında yaptığı açıklamalara yanıt veren Özdağ, "Meşrebi bulanık demez benle ilgili. Dememesi gerekir. Çünkü ben Ümit Özdağ, Sayın Bahçeli'nin adaylık konuşmasını yazan kişiyim. Babam rahmetli olmadan ağır beyin kanaması nedeniyle yoğun bakımda yatarken ziyaret etmesine izin verilen iki kişi var. Biri benim diğeri Bahçeli. Meşrebim çok açıktır. Sayın Bahçeli meşrebi bulanık kişiyi 2 dönem vekil yapmaz." dedi.
"İSTİHBARATÇI, POLİS YETİŞTİRDİM"
Aynı programda, telefonlarının dinlendiğini, kredi kartlarının takip edildiğini de söyleyen Özdağ, bunun bilgisini, yetiştirdiği polis ve istihbaratçılardan aldığını ifade etti.
"Benim telefonumu hepsi dinliyor. Her hareketimi izliyorlar." diyen Özdağ, "Bunu nereden biliyorsunuz?" sorusu üzerine, "Bu ülkede istihbaratçı yetiştirdim, polis yetiştirdim. Bu insanlar bana güveniyorlar, beni seviyorlar. Bana bilgi de veriyorlar" ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
Soylu-Özdağ gerilimine ilişkin konuşan Devlet Bahçeli, yaşananlar sonrası yaptığı açıklamada özetle şu ifadeleri kullanmıştı:
"Türkiye'miz maksadı bulanık, meşrebi buruşuk, meselesi bunalım çıkarmak olan müflis odaklar eliyle karanlık bir ortama sürüklenmek, kavga ve kargaşa iklimine sokulmak istenmektedir. Sayın İçişleri Bakanımızın ve İçişleri Bakanlığımızın hedef alınması, saat 11 randevusuyla bakanlık çevresine yığınak yapılması vaka-ı adiyeden bir olay şeklinde görülemeyecektir. Bu pis bir kumpas, bayağı bir tezgah, küstah bir tertip ve beyhude bir çırpınıştır. Hiç kimse terbiyesizlik yapmasın, herkes sınırını ve yerini bilsin."