Çocuklar yılda 10-12 defa grip ve soğuk algınlığına yakalanırken, büyükler 2-4 kez gribe maruz kalıyor. Amerika'da bir yılda grip ve soğuk algınlığından dolayı 24 milyon iş günü ve 20 milyon okul günü kayboluyor.
İHA muhabirinin grip.gen.tr adresinden derlediği bilgilere göre, toplumda yaygın olarak görülen grip hastalığına çeşitli virüslerin sebep olduğu biliniyor. Gribe sebep olan influenza virüsü A, B ve C olarak üç gruba ayrılıyor. Bunlardan A tipi olanı dünya nüfusunun yüzde 80'ini etkiliyor. B tip grip virüsü ise 5-6 yılda bir, toplumun yüzde 20'sini etkileyen hastalıklara yol açıyor. C tipi virüs ise fazla değişikliğe uğramadığı için toplumu fazla etkilemiyor. Bunlardan A virüsünün daha tehlikeli olmasının sebebi, üst solunum yollarına yerleşmesi. Bu virüs sinüslerde ve boğazda enfeksiyon meydana getiriyor, hatta nefes borusu ve akciğere kadar inerek alt solunum yolu enfeksiyonlarına yol açıyor. Tedbir alınmadığı takdirde kalbe ve beyne atlayıp hastayı ölüme kadar götürebiliyor. Bu grip, özellikle 65 yaşın üzerinde olan kronik kalp, böbrek, akciğer veya metabolizma hastalığına sahip olan hastalar için riskli. Daha çok sonbahar aylarında ortaya çıkan soğuk algınlığı ile başlayan, öksürme, aksırma yoluyla da ağız ve boğaz salgılarından dışarı atılan ve başkalarına bulaşan virüs, hastalarda ateş, kırıklık, bitkinlik ve titreme ile ortaya çıkıyor.
BOL SIVI ALIN, SARIMSAK DA İYİ GELİYOR
Gribin kesin tedavisi yok, ama ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar kullanılıyor. Ancak bu ilaçların da gribi tedavi etmediği ileri sürülüyor. Uzmanlar, grip olan hastalara bol su ve sıvı gıdalar almasını, ağır, yorucu hareketlerden kaçınmalarını, yatarak dinlenmelerini tavsiye ediyorlar. Bu arada direncin tekrar kazanılması için temiz havalı bir ortamda istirahat tavsiye ediliyor. Özellikle C vitaminli içeceklerin faydasının çok olduğu da biliniyor. Uzmanlar grip için de doğal ilaçlardan vazgeçilmemesini tavsiye ediyorlar. Özellikle her öğün sarmısak tüketilmesinin gribe karşı en etkileyici ilaç olduğu belirtiliyor.
Griple ilgili ilginç istatistikler ise şöyle: "Bir kişi hayatı boyunca ortalama 200 defa grip veya soğuk algınlığı geçiriyor. Soğuk algınlığına sebep olan 200'den fazla virüs bulunuyor. Soğuk algınlığı ve grip esnasında normalden 200 kat fazla mukus salgılanıyor. Çocuklar yılda 10-12, erişkinler ise 2-4 defa grip veya soğuk algınlığına yakalanıyor. 1994 yılında sadece Amerika'da grip veya soğuk algınlığına bağlı olarak 24 milyon iş günü ve 20 milyon okul günü kayboldu. 1918-1919 kışında şiddetli grip salgınında , 1.Dünya Savaşı'nda ölen toplam insan sayısından daha fazla (20 milyon) kişi öldü. William Shakespeare 53 yaşında yakalandığı gribin zatürreye dönüşmesi sonucu hayatını kaybetti. Soğuk algınlığı sebebiyle kaybedilen zaman, diğer hastalıklardan dolayı kaybedilen zamanın toplamından daha fazla. Soğuk algınlığının 3 bin yıl önce Irak'ta büyük şehirlerin kurulmasıyla başladığı söyleniyor".
Hapşıran insanların gözleri kapanır, halbuki hapşırığın kardeşi olan öksürükte gözler açıktır. Hapşırık insandan insana değişir. Beyazlar zencilerden, erkeklerde kadınlardan daha çok hapşırırlar. Hapşırık çokhızlı ve şiddetli bir şekilde oluştuğu için ölçümünün yapılması pek kolay olmamıştır. Burna kaçan polen ,tüy, kıl, biber gibi alerjik ve tahriş edici maddeler hapşırığa sebep olabildiği gibi ışık, heyecanlanma, titreme, hamilelik, korku ve psikolojik nedenlerde hapşırığa neden olmaktadır. Normalde insanların yüzde 20'si parlak ışığa maruz kaldıklarında hapşırırlar, bazı bilim adamları bu tür hapşırığın baskın bir şekilde nesilden nesile geçtiğine inanmaktalar.