Pandemi sürecinde sosyal izolasyon kuralları çerçevesinde evde geçirilen sürenin uzaması ve hasta olma korkusu yaşanması migren ataklarını da artırdı. Oldukça zor bir süreci geride bırakan migren hastaları, bitmeyen kaygı, depresyon, kötü beslenme ve düzensiz uyku gibi etkenler nedeniyle tetiklenen atağın etkisinde uzun haftalar geçirdi.
Gün içerisinde en çok tüketilenlerin arasında kafeinli içecekler de yer alıyor. Güne kahveyle başlayanlar, gün içerisinde kahvesiz duramayanlar… Sadece kahvede değil içtiğiniz çay ve kolanın içerisinde de kafein bulunuyor. Peki, kafein masum mu? Fazla tüketildiğinde gelişecek olumsuz etkiler neler? Cevaplar yazımızda.
Migren, kafanın sadece bir kısmında oluşan, çok yoğun bir zonklama şeklinde gerçekleşen bir baş ağrısıdır. Bununla birlikte mide bulantısı ve kusma, ışığa ya da sese karşı aşırı duyarlılık eşliğinde rahatsız edici bir durum ortaya çıkarır. Ağrılar, türüne göre birkaç saatten veya birkaç günden fazla sürebilir.
Migren baş ağrısı yapan bir hastalık olarak tanınsa da bazı hastalarda baş dönmesine de neden olabiliyor. Migren hastaları bu sebeple denge bozukluğuna yakalanabiliyor. Uzmanlarsa migren atağı geçiren hastanın dengesinin bozulmasını vertigo göstergesi olarak kabul ediyor. İşte konuyla ilgili bilinmesi gerekenler...
Travma sonrası stres bozukluğu uzmanı Dr. Alain Brunet, aşk acısı çeken hastalarına terapiden bir saat kadar önce "propranolol" adlı, tansiyon ve migren tedavisinde kullanılan bir ilaç veriyor. Sonra hastadan travmasını yazıp yüksek sesle okuması isteniyor. Dr. Brunet, birkaç seans sonunda anıların silinmemesine rağmen acı vermemeye başladığını söylüyor.
Dünya Baş Ağrısı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Nöroloji, Algoloji ve Vasküler Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, müjdeyi verdi. Migren hastalarının üç yıldır beklediği çığır açan tedavi, 'migren aşısı' birkaç ay içinde Türkiye’de kullanılmaya başlanacak.
Migren hastaların günlük hayatını devam ettirmesini zorlaştırarak yaşam konforunu düşürüyor. Peki bu şiddetteki migren ağrısını ne tetikler? Farklı faktörlere bağlı olarak harekete geçen migreni tetikleyen durumlar arasında uykusuzluk, kötü beslenme gibi etkenler de yer alıyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Berkan Kaplan, günlük davranışların yanı sıra migreni tetikleyen unsurlar arasında hava değişimlerinin ve aşırı rüzgarda kalmanın da sebep olabileceğini söylüyor.
OMÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özkan: - "Migren hastalarının yüzde 65'inin çalıştığı çevrede sorun yaşadığını görüyoruz. Bu kişilerin şiddetli ağrı çektiğini ve normal performansının yüzde 10'u kadarıyla o günü geçirdiğini düşünürseniz, ciddi sorun olduğu görülüyor"
Samsun'da 22 Temmuz Dünya Beyin Günü dolayısıyla düzenlenen eğitim toplantısında "migren" ele alındı - Prof. Dr. Murat Terzi: - "Baktığımızda insanlar akıllı ev diye bir evde yaşıyorlar. Oturduğu yerden cep telefonuyla televizyonu açıyor, perdeyi uzaktan kumandayla açıyor. Böyle bir evde her akşam siz bir mikrodalga fırının içinde uyuyorsunuz" - "Elektromanyetik alandan uzak durun. Artık akıllı evde değil de sağlıklı ev modelinde yaşayın"
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk: - "Migrenin kadınlarda görülme oranı erkeklere göre daha fazladır. Her 5 kadından birinde migren görülürken, erkeklerde bu oran 10'da 1'dir" - Prof. Dr. Fethi İdiman: - "Migren tedavisinde sülük, hacamat gibi uygulamaların yeri yoktur, tehlikelidir"
Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Karadaş: - "Migren en yaygın görülen beyin hastalığıdır. Ülkemizde migren görülme sıklığı yüzde 16 civarındadır. Türkiye'de şu anda 13 milyon migren hastamız var" - "Hem ilaç çeşitliliğimiz var hem bu ilaçların dışında sinir blokajı, migren iğnesi, botulinum toksin uygulamalarının dışında da bilişsel davranış tedavi gibi yöntemler kullanılabiliyor"
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Burcu Polat: - "Migren ameliyatı ile migren tedavisi diye bir şey yoktur. Migren cerrahinin değil, nörolojinin uzmanlık alanıdır" - "Hiçbir şey yapmadan ağrısının geçmesini bekleyenler, hem ızdırap çeker hem de migren ağrılarını daha sık yaşarlar" - "Ülkemizde her 5 kadından biri ve her 10 erkekten birinin migren hastası olduğu bilinmektedir. Migrenin hem biyolojik hem psikolojik hem de sosyal boyutları vardır"
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk: - "Migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor. Bunun yerine hacamat, sülük veya fitoterapiyi tercih ediyor. Bunların hiçbiri migreni tedavi edici bir yöntem değildir ve bilimselliği de kanıtlanmamıştır. Bunları yapmak yerine kişi en kısa zamanda bir nörolog ya da uzmana başvurmalıdır" - "Migren bilindiğinden çok daha fazla yaygın olan ve kişinin yaşam kalitesini çok fazla etkileyen bir hastalıktır. Türkiye'de her 5 kadından, her 10 erkekten de biri migren hastasıdır. Bu da son derece yüksek bir orandır"
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı: - "Sahur yaptıktan hemen sonra uyunması, sindirim sistemi sorunlarına yol açabilmektedir. Özellikle reflüsü olan hastaların sahurdan en az 1 saat sonrası yatması ve yüksek yastık kullanması olası sorunların önüne geçebilmektedir" - "Tansiyonunuz kontrol altında değilse oruç için ısrarcı olmayın çünkü sağlıklı kişilerin bile tansiyon ayarlarına çok önem vermesi gerekirken düzenli ilaç kullanan kalp ve yüksek tansiyon hastalarının, bu dönemde çok daha dikkatli olması gerekmekte. İdrar söktürücü ilaç kullanmayan, yüksek tansiyonu uzun süredir kontrol altında olan ve başka bir ek hastalığı da bulunmayan kişiler, oruç tutabilir"
Migren nasıl geçer sorusu ve migren tedavisi hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yerinde en çok yanıtlanması beklenilen sorular arasında yer alıyor. En sık olarak 25 - 55 taş aralığında görülen migren zaman zaman çocuklarda ya da daha yaşlı insanlarda da ortaya çıkabiliyor. Milyonlarca kişinin şikayet ettiği migren ağrıları nasıl geçer? Uzmanlara göre migren ağrılarından kurtulmak düzenli beslenme, egzesiz ve yaşam şeklindeki değişikliklerle mümkün olabilir.
Konya'da özel bir hastanede pratisyen hekim olarak görev yapan Kudsi Öncü, vücudun belli bölgelerinde bulunan akupunktur noktalarına verilen sinyalle migreni tedavi eden bir cihaz tasarladı - Öncü, patentini aldığı cihazın seri üretimine geçmeyi hedefliyor - Kudsi Öncü: - "Yaklaşık 6 yıldır üzerinde çalıştığım, kişiye özgü olan ve akupunktur noktalarına verilen sinyalle migreni tedavi eden cihazın, klinik çalışmaları İstanbul'da özel bir üniversitede devam ediyor. İnşallah 5-6 ay sonra cihazın seri üretimine geçerek insanlığın hizmetine sunacağız"
ABD'de, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesince onaylanan ve koldan enjeksiyon yoluyla uygulandığı için halk arasında "migren aşısı" olarak bilinen ilacın Türkiye'de de ruhsatlandırılması amacıyla düğmeye basıldı - Migren hastalığının nedenine yönelik geliştirilen ve Türkiye'de 2020 yılında kullanıma girmesi öngörülen ilacın, aylık ya da 3 aylık enjeksiyonlarla uygulanarak atak sıklığının azaltılması hedefleniyor - Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy: - "Tansiyon ilaçlarının bir bölümü, bir grup depresyon ilacı ve bazı epilepsi tedavisinde kullandığımız ilaçlarla migren ataklarının sıklığını azaltmaya çalışıyoruz ancak bunların hiçbiri direkt hastalığın mekanizmaları üzerinden etki etmiyor. Yeni geliştirilen ilacın ayrıcalığı, mekanizmalar üzerinden etki ediyor olması"
Pek çok migren hastası hava değişimine karşı duyarlıdır. Liv Hospital Ulus Nöroloji Uzmanı Dr. Aylin Öztürk “Aşırı soğuk ya da sıcak hava, yüksek nem oranı, fazla kuru hava, parlak güneş ışığı, rüzgar ve fırtına, hava basıncı değişiklik migreni olanlarda duyarlılık yaratabiliyor” diyor. Uzm. Dr. Aylin Öztürk migreni tetikleyen durumları anlattı.